1 Aralık 2013 Pazar

Marsilya (Fransa) Gezi Notları


“Marsilya: Akdenizin İncisi
Marsilya… Akdeniz’e açılan kapı… Fransa’nın Akdeniz ve Kuzey Afrika’ya açılan kapısı Marsilya, güney Fransa’da Bouches-du-Rhône ilinin ve Provence-Alpes-Côte d'Azur bölgesinin merkez şehridir. Ülkenin en kozmopolit şehri olan Marsilya şüphesiz bunu 850 bin nüfusunun içindeki 200 bin Müslüman, 80 bin ermeni ve 80 bin yahudiye borçludur. Bu kozmopolitliğin geçmişine baktığımızda çok çalkantılı bol savaşlı ve hastalıklarla dolu bir tarih yatmaktadır ve halen bu kötü tarih şuan ki dönüşüm faaliyetleriyle tedavi edilmeye çalışılmaktadır.
Şehrin eski tarihi MÖ 600 yy’a dayanmaktadır. Bu yüzyılda 12 İon şehrinden biri olan Phokaia (bugünkü adıyla Foça)'lı denizcilerin koloni yapmaları amacıyla kurduğu Massalia (Marsilya) Fransa’da daimi olarak kurulan en eski rum yerleşkesidir. Tarih içerisinde başta Roma İmparatorluğu, Vizigotlar, Arogonlar gibi birçok devletin istilasına ve çeşitli vefa salgınlarına maruz kalan şehre en büyük darbe II. Dünya Savaşı olmuştur. Savaş sırasında bu önemli liman kentinin Alman ve İtalyan kuvvetleri tarafından bombalanması şehri 50 yıl geriye götürmüştür. Şehrin toparlanması ve gelişmesi 1950’den sonra başlamıştır. Şehirde başlayan dönüşüm ve yenileme hareketleri halen günümüzde devam etmekte ve 2020 yılı hedeflenmektedir.
Yemek Denilince…
Fransa'nın Paris’ten sonra mutfağıyla ünlü bir diğer şehri olan Marsilya; klasik bir Fransız kültüründen daha farklı olarak lezzetlerinin temelini deniz mahsulleri üzeri oluşturmaktadır. Akdeniz balıklarının yanı sıra denizkestanesi, ahtapot, yengeç, midye, istiridye ve birçok deniz ürünü tatmanız için sizi Marsilya’da bekliyor olacaktır. Şehre gelenlerin önerileri veya kent sakinleri tarafından tercih edilenler ışığında sizlere önerebileceğim yemek ve mekânları incelemenizi tavsiye ediyoruz…
Bouillabaise: Marsilya bir Akdeniz şehri olmasından dolayı sizlere sunacağımız çoğu lezzet ve mekânda hep deniz mahsulleri üzerine olacaktır. Marsilya şehrine gelen birçok turistin ilk heyecan olarak tattığı ilk yemek Bouillabaise çorbasıdır. Deniz mahsullerinden oluşan bu çorbayı şehrin birçok noktasında bulabilirsiniz. Fakat turistlerce mekânların kalite ve sunumları beğenilmiş iki yer size önermek istiyoruz.
I) Chez Fonfon (140, rue du vallon des Auffes): Kaliteyi ve sunum keyfini yaşamak ve klasik bir restaurantan daha fazlasını merak edenler için tartışılmaz yer Chez Fonfon’dur. Vallon des Auffes saklı liman bölgesinde olan mekâna 83 nolu otobüs ile limandan ulaşabilirsiniz.
II) Mimamar (12, Quai du Port): Liman Bölgesinin solunda kalan Miramar Chez Fonfon’a göre daha uygundur. Genellikle şehre gelen turistler bu mekânı seçtiklerinden yer bulamama sıkıntısı yaşanabilmektedir.
Sushi: Akdeniz’e kıyısı olan hatta denizlere kıyısı olan diğer şehirlerde olduğu gibi Marsilya’da da deniz ürünlerinin en tazesini bulabilirsiniz. İstiridye, balık çeşitleri, midye,Kalamar,deniz tarağı…. Tüm bu seçeneklerin dışında farklı bir seçenekte size sunmak istiyoruz. Sushi… Rue Pytheas caddesinin liman girişinde Pembe Tasarımıyla Planet Sushi hem leziz ürünleri hem de şık dizaynı ile göze ve açlığınıza hitap edebilecektir.
I) Planet Sushi ( 7 Rue Pytheas) – www.planetsushi.fr
Pastis: Marsilya’daysanız ve alkollü içeceklerle aranız iyi ise size Güney Fransa’nın geleneksel içkisi olan Pastis’i önermek istiyoruz. Anason bazlı bir likör olan Pastis’in içinde meyankökü ve çeşitli bitkiler de bulunur. Üretimine 1930’lu yıllarda Paul Ricard tarafından başlanan ve yasaklanan Absinthe’in boşluğunu doldurarak büyük bir popülarite kazanan Pastis, sahip olduğu 40-45% alkol oranıyla bir likör için oldukça sert bir içkidir. Geleneksel olarak suyla karıştırılarak içilmesi bu özelliğinden kaynaklanıyor olsa gerek. Fransızlar 1 ölçü Pastis’i 5 ölçü suyla karıştırıp içerler. Suyla karıştığında, tıpkı Rakı gibi, süt rengini alır.
Deniz Mahsulleri: Bu şehrin deniz mahsulleri yönünden en çeşitli ve lezzetleri yönünden belki de 1 numarası diyeceğimiz mekân Toinou’dur. “Denizden babam çıksa yerim” diyecek kişinin mutlaka uğraması gereken bir restauranttır. Çeşit çeşit midye, deniz tarağı, kestanesi, kalamar, istiridye, balık çeşitleri vb lezzetleri bulacağız mekân şüphesiz bu çekiciliyle önünde insan selinin olmasını sağlıyor. Şanslıysan hemen sıra gelebildiği gibi değilseniz 20-30 dk beklemek zorunda kalabilirsiniz. Daha önceden araştırdıysanız yiyeceğiniz yemeği işiniz kolay. Aksi halde deniz mahsullerinden hoşlanan birisinin seçimi çok zor olacaktır. Burada size tavsiyemiz web sitesi üzerinden menüleri ve fiyatları incelemenizdir. Ama kısaca tavsiye etmek gerekirse “Moules Mariniéres” menü bizim bildiğimiz minik midyelerdir. Tavsiye ederiz…
Bir Fransız kültürünü rahatlıkla yaşayabileceğiniz bu mekânda iki kişi yaklaşık 50 Euro afiyetle doyabilirsiniz.
I) Toinou (3 Cours Saint-Louis)-www.toinou.com
Nerelere Gidelim…
Fransa’nın en büyük 3.kenti Marsilya görülecek yerleri, keşfedilecek mekânları, Akdeniz ikliminin getirdiği yaz turizmi ve çevre şehirler olan Cannes, Monako, St Tropez olan yakınlığı nedeniyle Dünya’da gidilmesi gereken yerler arasında yer almaktadır. Şehir Fransa’nın 2.büyük kenti olmasına rağmen çok kalabalık değildir. Sadece yaz aylarında şehre gelen turistler nedeniyle nüfusta artış gözlemlenmektedir. Sizlere bir Marsilya tatili planlıyorsanız minimum 3 gün olarak ayarlamanızı önermekteyiz.
Prado ve Katalan Plajları: Marsilya bir Akdeniz şehri olmasından dolayı turistlerin deniz zevkine de hitap etmektedir. Marsilya halkının yaptığı gibi denize girmek için küçük halk tekneleriyle bu plajlara gidebilirsiniz.

La Panier: Marsilya’nın tarihi merkezi La Panier  limanın kuzey batısında kalmaktadır. Dar sokakları, eski yapıları ve buram buram tarih kokan yaşamlarıyla özellikle fotoğrafçılara bir ilham kaynağıdır.

Notre Dame de la Garde: Marsilya şehrine hâkim bir tepe üzerine kurulu olan kiliseye limandan kalkan Petite Trenleriyle gidilebilmektedir. Yaklaşık 7 euro alınan biletle tepeye çıkabilir 360 dere kenti seyredebilirsiniz.

Vieux Port (Eski Liman Bölgesi): Sıra sıra dükkânların çevresinde yer aldığı eski liman bölgesi turistlerin hem yemek yemek hem de eğlenebileceği bir merkezdir. Marsilya’nın kalbi denilebilecek yerden şehrin her noktasına gidebilirsiniz.

Château d’If (If Adası): Alexander Dumas’nın Monte Cristo Kontu romanında adı geçen ve geçmiş yıllarda hapishane ve sürgün merkezi olarak If Adası ve kalesine Vieux Port’ tan(Liman) kalkan turistik tekneler ile ulaşabilirsiniz.

Opera Marseille: Kültür Sanat Sezonu içerisinde Marsilya’ daysan ve bir sanat aktivitesi yaşamak istersen adresin Opera Marseille olmalıdır. Küçük ama şık opera binasındaki temsiller için biletleri Espaceculture (42, La Canebiere)’den edinebilir ya da internet üzerinden satın alabilirsiniz.
Palais du Pharo Jardin: Şehrin içerisinde onu yeterince keşfettikten sonra birde dışarıdan panoramik olarak onu keşfetmek isterseniz en iyi açının Jardin du Pharo olduğunu göreceksiniz. Onun için La Canebiere’ in köşesinden 83 no.lu otobüse binip veya 0.5 Euro ya Elektrikli Shuttle otobüslerle Pharo durağında inerek buraya varabilirsin.
Vallon des Auffes: Marsilya şehir merkezinin biraz uzağında Palais du Pharo Jardin’ya çok yakın olan Vallon des Auffes gizli kalmış bir saklı limandır. 83 no’lu otobüsle Vallon des Auffes durağında inerek ulaşabileceğiniz bu küçük limana dar merdivenlerle inebilirsiniz. Yemek bölümümüzde önerdiğimiz Chez Fonfon Restaurantı bu limanda yer almaktadır.

Cours Julien:  Kentin tek düze yapısından biraz kopup bohem yaşamların olduğu, sıra sıra minik barlardan keyiflenen Fransız gençlerinin arasına katılmak istiyorsanız ve değişik tasarımların yer aldığı ufak butiklerden enteresan ürünler almayı arzuluyorsanız bu semt tam size göredir. İkinci el kitapçılar, plak dükkanları, sokak sanatçıları, dönemsel sergiler, sıra sıra dükkanlar hepsi bir metro durağı mesafede sizleri bekliyor olacaktır.

Rue de la Republique(Cumhuriyet Caddesi):Cumhuriyet caddesi kentte yapılan kentsel dönüşüm hareketinin en önemli parçalarından birisidir. Bir ticaret aksı olarak yeniden planlanan bu caddedeki binaların tek tek rehabilitasyonu ve yenilemesi yapılmaktadır. 2013 yılı itibariyle caddenin büyük çoğunluğunda yatırımcılar yerlerini aldığı görülse de tam anlamıyla bir canlanma 2014 sonuna doğru ancak bitecektir. Sadi Carnot meydanına kadar olan kısımda hareketlenme başlamış ve birçok H&M, Starbucks vb. kıyafet, yiyecek-içecek firmaları yerlerini almıştır. Turistik olarak henüz ilgi çekici tam anlamıyla olmasa da bazı ihtiyaçlarınız için uğrayabileceğiniz bir cadde olmuştur.

Cité Radieuse (36 Rue Mongrand): Ünlü Fransız Mimar Le Corbusier tarafından 1952 ’de tasarımlarlanan bir tür ucuz, bahçeli ortak yaşam alanı sayılan Cité Radieuse’ü özellikle mimariden hoşlananlara tavsiye etmekteyiz. İçerisinde bulunan otelin restaurantı Le Ventre de l’Architecte şef Alexandre Mazzia leziz yemeklerini tadabilirsiniz.
Nasıl Gezeceğiz…
Marsilya’da turistik olarak gezmenin en iyi yolu yürümek olacaktır. Çünkü şehir küçük ve ulaşılacak merkezler birbirine çok yakın. Ama yinede yürümeyi sevmeyenler için önerilerimiz olacaktır. Şehirde başlayan kentsel dönüşüm ve yenileme hareketi kapsamında yeni açılan metro ve tramvay hatları ile ulaşım iyice kolaylaşmış durumdadır. Ayrıca kiralık bisikletler ve şehir içi shuttle otobüslerde turistlere ulaşımı daha da kolaylaştırmaktadır. Şehirde kalış sürenize göre toplu taşıma kartı alabilirsiniz, bu kartlar tüm araçlarda kullanılmaktadır. Gerek yok diyenleriniz olursa metro ve tramvaylara binmeden önce kiosklardan biletinizi alabilirsiniz. Ufak Not: Akşam tramvaya binecekseniz bilet gişesi aramayın, Tramvay duraklarında bulunan kiosklar ile ister kredi kartı ister nakit olarak biletinizi alabilirsiniz. Biletinizi aldıktan sonra tramvaya bindiğinizde küçük makinelere kartınızı okutarak tramvayda yerinizi alabilirsiniz. Tabiî ki birçok turist bu işlemi yapmamaktadır ama yinede siz kendinizi garantiye alın ve turizm polisine yakalanmamak adına bu işlemi atlamayın.
Nasıl Gideceğiz…
Marsilya’ya ulaşım için birçok alternatif bulunmaktadır. Uçak ile ulaşım en hızlı seçenek olabileceği gibi birçok turist tarafından tercih edilen cruise ile de bu şehre ulaşmanız mümkündür. Ulusal Havayolumuz THY dışında, Fransa’nın Ulusal Havayolu AirFrance ile de şehre aktarmasız yolculuk yapabildiğiniz gibi daha ucuz fiyatlarla uçan Pegasus’u tercih edebilirsiniz.
Pegasus           : www.flypgs.com
THY                  : www.thy.com.tr
Marsilya Provence Havalimanı MP1 ve MP2 olmak üzere 2 terminalden oluşmaktadır. Mp1 terminali THY, Air France, British vb. büyük havayolu şirketleri tarafından kullanılırken, Mp2   Ryan Air, Flypgs vb. charter veya küçük havayolu şirketleri tarafından kullanılmaktadır. Terminaller isimleri farklı olduğundan uzak gibi algılanabilir fakat sadece giriş çıkışları farklı olan terminallerdir.
Mp2’de çıkarsanız sağa dönerek 200 m, Mp1’den çıkarsanız sağa dönerek 50 m yürüdüğünüzde şehre giden Shuttle otobüslerine binerek, merkeze gidebilirsiniz. Yaklaşık 8 Euro’ya St. Charles Merkez Tren istasyonuna yaklaşık 20 dk içerisinde varabilir, bu noktadan metro ile istediğiniz bölgeye geçiş yapabilirsiniz. Hatta diğer şehirlere de hızlı tren ile geçebilirsiniz.
Eklemek isteriz ki havalimanının yakınından diğer şehirlere hatta merkeze gidecek trende geçmektedir. Ama sık geçmemekle beraber istasyon içinde bir otobüse bineceğinizi düşündüğümüzde bunu önermemekle beraber sadece bir seçenek olarak sunmak istedik.
Schengen Anlaşması’na taraf olan Fransa’ya seyahat edecek olan Umuma Mahsus Pasaport hamili vatandaşlar vizeye tabidir. Hizmet ve Hususi pasaport hamili vatandaşlar ise altı ay içinde doksan günü aşmamak kaydıyla, Fransa’ya yapacakları seyahatlerinde vizeden muaf olmaktadır. Fransa Schengen vizelerinin en kolay alımı Fransa Başkonsolosluğu taşeron firması VfsGlobal aracı şirket tarafından yapılmaktadır.(Detaylı bilgi için http://vfsglobal.com/france/turkey/adresi ziyaret edilebilir)
Nerede Kalabiliriz…
Avrupa’nın birçok şehri gibi Marsilya’da birçok alternatif sizleri bekliyor. İster şehrin merkezinde her yere yürüme mesafesinde bir Fransız oteli, isterseniz de şehrin yeni gelişen bölgesinde daha uygun bir zincir otel. Seçimi tamamen sizlere bırakıyoruz.
Grand Hotel Beauvau (4 Rue Beauva) ; Standart Fransız otellerinin aksine büyük odaları, muhteşem Vieux Port (Liman) manzarasıyla ve zengin kahvaltısı ile Marsilya’da ilk tercihiniz olabilir.

Hotel ibis Marseille Euroméditerranée (25 Boulevard de Dunkerque); Joliette mahallesinin Les Docks ruhtım bölgesinde bulunan otel diğer bir seçene olacaktır. Tramvay ile merkeze ulaşımın son derece kolay olduğu otel yeni gelişim bölgesinin içerisinde yeni bir otel olması ve merkeze nispeten uzak olması nedeniyle cazip fiyat seçenekleri sunmaktadır.
Holiday Inn Express Marseille Saint Charles (15 Boulevard Maurice Bourde); Merkez tren istasyonunun hemen karşısında olan otel, ulaşım açısından son derece kolay ve aynı zamanda bazı dönemlerde yaptığı kampanyalarla sizlere önerebileceğimiz başka bir seçenektir.
Ne Zaman Gidelim…
Tipik bir Akdeniz şehri özelliğini taşıyan Marsilya’ya şehrine yılın her zamanı gidilebilmektedir. Ama şüphesiz birçok turistinde tercih ettiği aylar bahar ve yaz aylarıdır. Bu aylarda hava sıcaklıkları 27 °C ile 30 °C arasında olmaktadır. Akdeniz ikliminden dolayı çok sert kışlar geçmemektedir. Akdeniz iklimine sahip olan Marsilya’ da yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve hafif yağışlı geçer. Yıllık ısı ortalaması 17°C’ dir. En soğuk dönem Ocak-Şubat (ortalama ısı 11°C), en sıcak aylar ise Temmuz ve Ağustos’tur (ortalama ısı 28°C).  Denizinden güneşinden yararlanmak isteyenler Temmuz-Ağustos aylarını tercih edebileceği gibi kültürel turlar içinse Nisan-Mayıs ayları son derece güzeldir.
Alışveriş Yapalım…
Marsilya alışveriş tutkunlarına da birçok seçeneği sunan bir cennettir. Fransız kültüründen bohem yaşam tarzına, sıra dışı tasarımlardan uluslar arası markalara birçok seçeneği size sunan bu cennettin en önemli ürünleri şüphesiz değişik tasarımlarda kıyafetler, portakallı bisküvi, lavanta ve sabundur.
Limonlusundan, üzümlüsüne, greyfurtludan vanilya özlüsüne kadar sayısız çeşidi ve şekli olan sabunları birçok hediyelik eşya satıcısından değişik fiyatlarla alabilirsiniz. Özellikle sizlere Liman bölgesinde birçok yerde şubesi olan Savonnerie Marseillaise de la Licorne zincir dükkanlarını bu konuda önermekteyiz. Zamanı olan kişiler için de Cours Julien’deki merkez atölyesinde saatleri de denk gelirse sabunların nasıl yapıldığını görebilir, öğrenebilirsiniz.
Lavanta veya sabun kadar bir diğer ünlü alamet portakallı ince uzun bisküvilerdir. Birçoğumuz için lezzetli olmayan hatta içinde portakal aromasını bile alamayan bizler dışında şehre gelen her turistin mutlaka aldığı hatta torba torba aldığı bisküvler için biraz sokak arşınlamanız gerekiyor. Bu bisküvilere limanın güney batısında Jardin du Pharo yakınında Four des Navettes’ten alabiliriniz.
Four des Navettes Adresi: (136 Rue Sainte)- www.fourdesnavettes.com 
Değişik tasarımlara meraklıysanız yolunuz Rue Lulli, Rue Paradis, Cours Lieutaud, Rue Francis Davso ve Rue Beauvau caddelerine düşmelidir.