“Marsilya:
Akdenizin İncisi
Marsilya… Akdeniz’e açılan kapı… Fransa’nın
Akdeniz ve Kuzey Afrika’ya açılan kapısı Marsilya, güney Fransa’da
Bouches-du-Rhône ilinin ve Provence-Alpes-Côte d'Azur bölgesinin merkez
şehridir. Ülkenin en kozmopolit şehri olan Marsilya şüphesiz bunu 850 bin
nüfusunun içindeki 200 bin Müslüman, 80 bin ermeni ve 80 bin yahudiye
borçludur. Bu kozmopolitliğin geçmişine baktığımızda çok çalkantılı bol savaşlı
ve hastalıklarla dolu bir tarih yatmaktadır ve halen bu kötü tarih şuan ki
dönüşüm faaliyetleriyle tedavi edilmeye çalışılmaktadır.
Şehrin eski tarihi MÖ 600 yy’a dayanmaktadır. Bu
yüzyılda 12 İon şehrinden biri olan Phokaia (bugünkü adıyla Foça)'lı
denizcilerin koloni yapmaları amacıyla kurduğu Massalia (Marsilya) Fransa’da
daimi olarak kurulan en eski rum yerleşkesidir. Tarih içerisinde başta Roma
İmparatorluğu, Vizigotlar, Arogonlar gibi birçok devletin istilasına ve çeşitli
vefa salgınlarına maruz kalan şehre en büyük darbe II. Dünya Savaşı olmuştur.
Savaş sırasında bu önemli liman kentinin Alman ve İtalyan kuvvetleri tarafından
bombalanması şehri 50 yıl geriye götürmüştür. Şehrin toparlanması ve gelişmesi
1950’den sonra başlamıştır. Şehirde başlayan dönüşüm ve yenileme hareketleri
halen günümüzde devam etmekte ve 2020 yılı hedeflenmektedir.
Yemek
Denilince…
Fransa'nın Paris’ten sonra mutfağıyla ünlü bir
diğer şehri olan Marsilya; klasik bir Fransız kültüründen daha farklı olarak
lezzetlerinin temelini deniz mahsulleri üzeri oluşturmaktadır. Akdeniz
balıklarının yanı sıra denizkestanesi, ahtapot, yengeç, midye, istiridye ve
birçok deniz ürünü tatmanız için sizi Marsilya’da bekliyor olacaktır. Şehre
gelenlerin önerileri veya kent sakinleri tarafından tercih edilenler ışığında
sizlere önerebileceğim yemek ve mekânları incelemenizi tavsiye ediyoruz…
Bouillabaise: Marsilya bir Akdeniz
şehri olmasından dolayı sizlere sunacağımız çoğu lezzet ve mekânda hep deniz
mahsulleri üzerine olacaktır. Marsilya şehrine gelen birçok turistin ilk
heyecan olarak tattığı ilk yemek Bouillabaise çorbasıdır. Deniz mahsullerinden
oluşan bu çorbayı şehrin birçok noktasında bulabilirsiniz. Fakat turistlerce
mekânların kalite ve sunumları beğenilmiş iki yer size önermek istiyoruz.
I) Chez
Fonfon (140, rue du vallon des Auffes): Kaliteyi ve sunum keyfini yaşamak
ve klasik bir restaurantan daha fazlasını merak edenler için tartışılmaz yer
Chez Fonfon’dur. Vallon des Auffes saklı liman bölgesinde olan mekâna 83 nolu
otobüs ile limandan ulaşabilirsiniz.
II)
Mimamar (12, Quai du Port): Liman Bölgesinin solunda kalan Miramar Chez
Fonfon’a göre daha uygundur. Genellikle şehre gelen turistler bu mekânı
seçtiklerinden yer bulamama sıkıntısı yaşanabilmektedir.
Sushi: Akdeniz’e
kıyısı olan hatta denizlere kıyısı olan diğer şehirlerde olduğu gibi
Marsilya’da da deniz ürünlerinin en tazesini bulabilirsiniz. İstiridye, balık
çeşitleri, midye,Kalamar,deniz tarağı…. Tüm bu seçeneklerin dışında farklı bir
seçenekte size sunmak istiyoruz. Sushi… Rue Pytheas caddesinin liman girişinde
Pembe Tasarımıyla Planet Sushi hem leziz ürünleri hem de şık dizaynı ile göze
ve açlığınıza hitap edebilecektir.
Pastis:
Marsilya’daysanız ve alkollü içeceklerle aranız iyi ise size Güney Fransa’nın
geleneksel içkisi olan Pastis’i önermek istiyoruz. Anason bazlı bir likör olan
Pastis’in içinde meyankökü ve çeşitli bitkiler de bulunur. Üretimine 1930’lu
yıllarda Paul Ricard tarafından başlanan ve yasaklanan Absinthe’in boşluğunu
doldurarak büyük bir popülarite kazanan Pastis, sahip olduğu 40-45% alkol
oranıyla bir likör için oldukça sert bir içkidir. Geleneksel olarak suyla
karıştırılarak içilmesi bu özelliğinden kaynaklanıyor olsa gerek. Fransızlar 1
ölçü Pastis’i 5 ölçü suyla karıştırıp içerler. Suyla karıştığında, tıpkı Rakı
gibi, süt rengini alır.
Deniz
Mahsulleri: Bu şehrin deniz mahsulleri yönünden en çeşitli ve lezzetleri
yönünden belki de 1 numarası diyeceğimiz mekân Toinou’dur. “Denizden babam
çıksa yerim” diyecek kişinin mutlaka uğraması gereken bir restauranttır. Çeşit
çeşit midye, deniz tarağı, kestanesi, kalamar, istiridye, balık çeşitleri vb
lezzetleri bulacağız mekân şüphesiz bu çekiciliyle önünde insan selinin
olmasını sağlıyor. Şanslıysan hemen sıra gelebildiği gibi değilseniz 20-30 dk
beklemek zorunda kalabilirsiniz. Daha önceden araştırdıysanız yiyeceğiniz
yemeği işiniz kolay. Aksi halde deniz mahsullerinden hoşlanan birisinin seçimi
çok zor olacaktır. Burada size tavsiyemiz web sitesi üzerinden menüleri ve
fiyatları incelemenizdir. Ama kısaca tavsiye etmek gerekirse “Moules
Mariniéres” menü bizim bildiğimiz minik midyelerdir. Tavsiye ederiz…
Bir Fransız kültürünü rahatlıkla
yaşayabileceğiniz bu mekânda iki kişi yaklaşık 50 Euro afiyetle doyabilirsiniz.
I) Toinou
(3 Cours Saint-Louis)-www.toinou.com
Nerelere
Gidelim…
Fransa’nın en büyük 3.kenti Marsilya görülecek yerleri,
keşfedilecek mekânları, Akdeniz ikliminin getirdiği yaz turizmi ve çevre
şehirler olan Cannes, Monako, St Tropez olan yakınlığı nedeniyle Dünya’da
gidilmesi gereken yerler arasında yer almaktadır. Şehir Fransa’nın 2.büyük
kenti olmasına rağmen çok kalabalık değildir. Sadece yaz aylarında şehre gelen
turistler nedeniyle nüfusta artış gözlemlenmektedir. Sizlere bir Marsilya
tatili planlıyorsanız minimum 3 gün olarak ayarlamanızı önermekteyiz.
Prado ve Katalan
Plajları: Marsilya bir Akdeniz şehri olmasından dolayı turistlerin deniz zevkine de
hitap etmektedir. Marsilya halkının yaptığı gibi denize girmek için küçük halk
tekneleriyle bu plajlara gidebilirsiniz.
La Panier: Marsilya’nın
tarihi merkezi La Panier limanın kuzey batısında kalmaktadır. Dar
sokakları, eski yapıları ve buram buram tarih kokan yaşamlarıyla özellikle
fotoğrafçılara bir ilham kaynağıdır.
Notre Dame de la
Garde: Marsilya şehrine hâkim bir tepe üzerine kurulu olan kiliseye limandan
kalkan Petite Trenleriyle gidilebilmektedir. Yaklaşık 7 euro alınan biletle
tepeye çıkabilir 360 dere kenti seyredebilirsiniz.
Vieux Port (Eski
Liman Bölgesi): Sıra sıra dükkânların çevresinde yer aldığı eski liman
bölgesi turistlerin hem yemek yemek hem de eğlenebileceği bir merkezdir.
Marsilya’nın kalbi denilebilecek yerden şehrin her noktasına gidebilirsiniz.
Château d’If (If
Adası): Alexander Dumas’nın Monte Cristo Kontu romanında adı geçen ve geçmiş
yıllarda hapishane ve sürgün merkezi olarak If Adası ve kalesine Vieux Port’ tan(Liman)
kalkan turistik tekneler ile ulaşabilirsiniz.
Opera Marseille: Kültür Sanat
Sezonu içerisinde Marsilya’ daysan ve bir sanat aktivitesi yaşamak istersen
adresin Opera Marseille olmalıdır. Küçük ama şık opera binasındaki temsiller
için biletleri Espaceculture (42, La Canebiere)’den edinebilir ya da internet
üzerinden satın alabilirsiniz.
Palais du Pharo Jardin: Şehrin içerisinde
onu yeterince keşfettikten sonra birde dışarıdan panoramik olarak onu keşfetmek
isterseniz en iyi açının Jardin du Pharo olduğunu göreceksiniz. Onun için La
Canebiere’ in köşesinden 83 no.lu otobüse binip veya 0.5 Euro ya Elektrikli
Shuttle otobüslerle Pharo durağında inerek buraya varabilirsin.
Vallon des Auffes: Marsilya şehir
merkezinin biraz uzağında Palais du Pharo Jardin’ya çok yakın olan Vallon des
Auffes gizli kalmış bir saklı limandır. 83 no’lu otobüsle Vallon des Auffes durağında
inerek ulaşabileceğiniz bu küçük limana dar merdivenlerle inebilirsiniz. Yemek
bölümümüzde önerdiğimiz Chez Fonfon Restaurantı bu limanda yer almaktadır.
Cours Julien: Kentin tek
düze yapısından biraz kopup bohem yaşamların olduğu, sıra sıra minik barlardan
keyiflenen Fransız gençlerinin arasına katılmak istiyorsanız ve değişik
tasarımların yer aldığı ufak butiklerden enteresan ürünler almayı
arzuluyorsanız bu semt tam size göredir. İkinci el kitapçılar, plak dükkanları,
sokak sanatçıları, dönemsel sergiler, sıra sıra dükkanlar hepsi bir metro
durağı mesafede sizleri bekliyor olacaktır.
Rue de la Republique(Cumhuriyet Caddesi):Cumhuriyet caddesi kentte yapılan kentsel dönüşüm hareketinin en önemli
parçalarından birisidir. Bir ticaret aksı olarak yeniden planlanan bu caddedeki
binaların tek tek rehabilitasyonu ve yenilemesi yapılmaktadır. 2013 yılı
itibariyle caddenin büyük çoğunluğunda yatırımcılar yerlerini aldığı görülse de
tam anlamıyla bir canlanma 2014 sonuna doğru ancak bitecektir. Sadi Carnot
meydanına kadar olan kısımda hareketlenme başlamış ve birçok H&M, Starbucks
vb. kıyafet, yiyecek-içecek firmaları yerlerini almıştır. Turistik olarak henüz
ilgi çekici tam anlamıyla olmasa da bazı ihtiyaçlarınız için uğrayabileceğiniz
bir cadde olmuştur.
Cité Radieuse (36
Rue Mongrand): Ünlü Fransız Mimar Le Corbusier tarafından 1952 ’de
tasarımlarlanan bir tür ucuz, bahçeli ortak yaşam alanı sayılan Cité Radieuse’ü
özellikle mimariden hoşlananlara tavsiye etmekteyiz. İçerisinde bulunan otelin
restaurantı Le Ventre de l’Architecte şef Alexandre Mazzia leziz yemeklerini
tadabilirsiniz.
Nasıl
Gezeceğiz…
Marsilya’da turistik olarak
gezmenin en iyi yolu yürümek olacaktır. Çünkü şehir küçük ve ulaşılacak
merkezler birbirine çok yakın. Ama yinede yürümeyi sevmeyenler için
önerilerimiz olacaktır. Şehirde başlayan kentsel dönüşüm ve yenileme hareketi
kapsamında yeni açılan metro ve tramvay hatları ile ulaşım iyice kolaylaşmış
durumdadır. Ayrıca kiralık bisikletler ve şehir içi shuttle otobüslerde
turistlere ulaşımı daha da kolaylaştırmaktadır. Şehirde kalış sürenize göre
toplu taşıma kartı alabilirsiniz, bu kartlar tüm araçlarda kullanılmaktadır.
Gerek yok diyenleriniz olursa metro ve tramvaylara binmeden önce kiosklardan
biletinizi alabilirsiniz. Ufak Not: Akşam tramvaya binecekseniz bilet gişesi
aramayın, Tramvay duraklarında bulunan kiosklar ile ister kredi kartı ister
nakit olarak biletinizi alabilirsiniz. Biletinizi aldıktan sonra tramvaya
bindiğinizde küçük makinelere kartınızı okutarak tramvayda yerinizi alabilirsiniz.
Tabiî ki birçok turist bu işlemi yapmamaktadır ama yinede siz kendinizi
garantiye alın ve turizm polisine yakalanmamak adına bu işlemi atlamayın.
Nasıl
Gideceğiz…
Marsilya’ya ulaşım için birçok alternatif
bulunmaktadır. Uçak ile ulaşım en hızlı seçenek olabileceği gibi birçok turist
tarafından tercih edilen cruise ile de bu şehre ulaşmanız mümkündür. Ulusal
Havayolumuz THY dışında, Fransa’nın Ulusal Havayolu AirFrance ile de şehre
aktarmasız yolculuk yapabildiğiniz gibi daha ucuz fiyatlarla uçan Pegasus’u
tercih edebilirsiniz.
Pegasus
: www.flypgs.com
THY
: www.thy.com.tr
Marsilya Provence Havalimanı MP1 ve MP2 olmak
üzere 2 terminalden oluşmaktadır. Mp1 terminali THY, Air France, British vb.
büyük havayolu şirketleri tarafından kullanılırken, Mp2 Ryan Air,
Flypgs vb. charter veya küçük havayolu şirketleri tarafından kullanılmaktadır.
Terminaller isimleri farklı olduğundan uzak gibi algılanabilir fakat sadece
giriş çıkışları farklı olan terminallerdir.
Mp2’de çıkarsanız sağa dönerek 200 m, Mp1’den çıkarsanız
sağa dönerek 50 m yürüdüğünüzde şehre giden Shuttle otobüslerine binerek,
merkeze gidebilirsiniz. Yaklaşık 8 Euro’ya St. Charles Merkez Tren istasyonuna
yaklaşık 20 dk içerisinde varabilir, bu noktadan metro ile istediğiniz bölgeye
geçiş yapabilirsiniz. Hatta diğer şehirlere de hızlı tren ile geçebilirsiniz.
Eklemek isteriz ki havalimanının yakınından diğer şehirlere
hatta merkeze gidecek trende geçmektedir. Ama sık geçmemekle beraber istasyon
içinde bir otobüse bineceğinizi düşündüğümüzde bunu önermemekle beraber sadece
bir seçenek olarak sunmak istedik.
Schengen Anlaşması’na taraf olan Fransa’ya seyahat edecek
olan Umuma Mahsus Pasaport hamili vatandaşlar vizeye tabidir. Hizmet ve Hususi
pasaport hamili vatandaşlar ise altı ay içinde doksan günü aşmamak kaydıyla,
Fransa’ya yapacakları seyahatlerinde vizeden muaf olmaktadır. Fransa Schengen
vizelerinin en kolay alımı Fransa Başkonsolosluğu taşeron firması VfsGlobal
aracı şirket tarafından yapılmaktadır.(Detaylı bilgi için
http://vfsglobal.com/france/turkey/adresi ziyaret edilebilir)
Nerede
Kalabiliriz…
Avrupa’nın birçok şehri gibi Marsilya’da birçok alternatif
sizleri bekliyor. İster şehrin merkezinde her yere yürüme mesafesinde bir Fransız
oteli, isterseniz de şehrin yeni gelişen bölgesinde daha uygun bir zincir otel.
Seçimi tamamen sizlere bırakıyoruz.
Grand Hotel
Beauvau (4 Rue Beauva) ; Standart Fransız otellerinin aksine büyük odaları,
muhteşem Vieux Port (Liman) manzarasıyla ve zengin kahvaltısı ile Marsilya’da
ilk tercihiniz olabilir.
Hotel ibis
Marseille Euroméditerranée (25 Boulevard de Dunkerque); Joliette mahallesinin Les
Docks ruhtım bölgesinde bulunan otel diğer bir seçene olacaktır. Tramvay ile
merkeze ulaşımın son derece kolay olduğu otel yeni gelişim bölgesinin
içerisinde yeni bir otel olması ve merkeze nispeten uzak olması nedeniyle cazip
fiyat seçenekleri sunmaktadır.
Holiday Inn Express Marseille Saint
Charles (15 Boulevard Maurice Bourde); Merkez tren istasyonunun hemen karşısında
olan otel, ulaşım açısından son derece kolay ve aynı zamanda bazı dönemlerde
yaptığı kampanyalarla sizlere önerebileceğimiz başka bir seçenektir.
Ne Zaman
Gidelim…
Tipik bir Akdeniz şehri özelliğini taşıyan Marsilya’ya
şehrine yılın her zamanı gidilebilmektedir. Ama şüphesiz birçok turistinde
tercih ettiği aylar bahar ve yaz aylarıdır. Bu aylarda hava sıcaklıkları 27 °C
ile 30 °C arasında olmaktadır. Akdeniz ikliminden dolayı çok sert kışlar
geçmemektedir. Akdeniz iklimine sahip olan Marsilya’ da yazlar sıcak ve kurak,
kışlar ılık ve hafif yağışlı geçer. Yıllık ısı ortalaması 17°C’ dir. En soğuk
dönem Ocak-Şubat (ortalama ısı 11°C), en sıcak aylar ise Temmuz ve Ağustos’tur
(ortalama ısı 28°C). Denizinden güneşinden yararlanmak isteyenler
Temmuz-Ağustos aylarını tercih edebileceği gibi kültürel turlar içinse
Nisan-Mayıs ayları son derece güzeldir.
Alışveriş
Yapalım…
Marsilya alışveriş tutkunlarına da birçok
seçeneği sunan bir cennettir. Fransız kültüründen bohem yaşam tarzına, sıra
dışı tasarımlardan uluslar arası markalara birçok seçeneği size sunan bu
cennettin en önemli ürünleri şüphesiz değişik tasarımlarda kıyafetler,
portakallı bisküvi, lavanta ve sabundur.
Limonlusundan, üzümlüsüne, greyfurtludan vanilya
özlüsüne kadar sayısız çeşidi ve şekli olan sabunları birçok hediyelik eşya
satıcısından değişik fiyatlarla alabilirsiniz. Özellikle sizlere Liman
bölgesinde birçok yerde şubesi olan Savonnerie Marseillaise de la Licorne zincir
dükkanlarını bu konuda önermekteyiz. Zamanı olan kişiler için de Cours
Julien’deki merkez atölyesinde saatleri de denk gelirse sabunların nasıl
yapıldığını görebilir, öğrenebilirsiniz.
Lavanta veya sabun kadar bir diğer ünlü alamet
portakallı ince uzun bisküvilerdir. Birçoğumuz için lezzetli olmayan hatta
içinde portakal aromasını bile alamayan bizler dışında şehre gelen her turistin
mutlaka aldığı hatta torba torba aldığı bisküvler için biraz sokak arşınlamanız
gerekiyor. Bu bisküvilere limanın güney batısında Jardin du Pharo yakınında
Four des Navettes’ten alabiliriniz.
Four des Navettes Adresi: (136 Rue Sainte)-
www.fourdesnavettes.com
Değişik tasarımlara meraklıysanız yolunuz Rue
Lulli, Rue Paradis, Cours Lieutaud, Rue Francis Davso ve Rue Beauvau
caddelerine düşmelidir.