27 Mart 2014 Perşembe

Neden Kentsel Dönüşüm Yüksek Lisans Programı?



Yaşayan organizmalar olarak algılanması gereken kentlerde değişim, kaçınılmaz, doğal görülmesi gereken ve kenti zenginleştiren bir süreç olarak kabul edilir. Bununla birlikte, bu organizmalarda değişim olarak nitelendirilemeyecek erozyon ve çürüme ile karşılaşılması da mümkündür. Değişimin sağlıklı olması, bu noktada, hayati bir önem taşır. (Prof. Dr. Sercan ÖZGENCİL YILDIRIM)

Ülkemizin önemli bir gerçeği olan deprem riskine karşı alınacak önlemler, hızlı kentleşmenin ortaya çıkardığı olumsuz yapılaşma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi; şüphesiz doğru kurgulanmış, fiziki, sosyal ve ekonomik olarak her boyutuyla irdelenmiş multidisipliner bir faaliyet olan kentsel dönüşüm ile çözülebilir.

Yaşadığımız kentlerin son elli yıldır yaşamakta olduğu kentleşme sorunları, beraberinde teknik altyapısı, çocuk bahçeleri, park, spor alanları, eğitim, kültür ve sağlık alanları gibi donatı alanlarından yoksun kent dokularının oluşmasına neden olmuştur. Bu düzensiz kentleşmeye birde afet riskinin katılması kentsel dönüşümü son derece elzem bir seviyeye taşımıştır.

Olası bir afete karşı oluşabilecek hasarların azaltılması amacıyla mevcut yapı stoğunun bölgesel ve yerel ölçekte güvenliğinin incelenmesi ancak kapsamlı çalışmalar ile mümkündür. Bakanlıklar, valilikler, üniversiteler, belediyeler ve il özel idareleri bu çalışmaların odağını oluşturmaktadır. Bu süreçte görev alacak olan meslek gruplarının afet risklerinin ve oluşabilecek hasarlarının azaltılması konularında yetiştirilmeleri gerekmektedir.

Sadece mevcut yapı stoğunun incelenmesi elbette yeterli olmayacaktır ama planlama yönelik olarak ciddi bir altyapı verisi olacaktır. İmarlı / imarsız, iskânlı / iskansız ya da kaçak yapılaşmaların olduğu alanlarda mevcut yöntemlerle kentsel dönüşüm planlaması yetersiz kalabilmektedir. Bir çok parametresi olan ve bir çok aracı bulunan bu kentsel dönüşüm planlamasının en doğru şekilde araziye uygulanması için akademik çalışmaların yapılması gereklidir. Dünya’da uygulanan modellerin irdelenmesi, ülkemize uygun gelecek modelin geliştirilmesi, yeni yöntem ve araçların araştırılması bu akademik çalışmalar sonucu ortaya çıkacaktır.

Ülkemiz için yeni sayılabilecek bir olgu olan kentsel dönüşüm; kentsel yenileme, yeniden canlandırma, kentsel koruma gibi birçok kavramla karıştırılmaktadır. Özellikle fiziki yenilemenin kentsel dönüşüm içindeki yeri akademik çevrelerce tartışıla gelmiştir. Yenileme “renovation” ile kentsel dönüşüm arasında kesin sınırları çizmek, bu bağlamda, kolay değildir. Bununla birlikte,  kentsel dönüşüm, daha çok, ciddi işlev değişiklikleri içeren, müdahalelerin fiziki yenilemeye oranla daha şiddetli ve kentsel ölçekte olduğu, sosyo-ekonomik sorunların çözümüne odaklı projeler için kullanılmaktadır. Dolayısıyla her müdahale “kentsel dönüşüm” değildir ama fiziki yenilemede bu unsurların tamamının dışlandığı da söylenemez. Fiziki yapıdaki bozulma, kentsel alanlardaki dejenerasyonda rol oynayan başlıca etkenlerden biri olduğu için, bu olumsuzluğun ortadan kaldırılması, yenileme, daha kapsamlı bir dönüşümün olmazsa olmaz bir parçası olarak görülebilir. Ayrıca fiziksel yapının yenilenmesinin bir alanın dönüşümünde tetikleyici rol oynayacağı açıktır. Alandaki binaların fiziki yapısının yenilenmesi, alanın mevcut potansiyelinin kullanılması için gerekli olabilir, bunun en temel örneği, tarihi mimari dokuya sahip alanlardır. Kuşkusuz kentsel dönüşüm ve yenilemenin temel parametreleri başlı başına ele alınması gereken bir konudur. (Prof. Dr. Sercan ÖZGENCİL YILDIRIM)

Kentsel dönüşüm ve yenileme, canlandırma vb. kavramlar; yerel veya merkezi hükümet birimlerinde bile doğru bir araştırma yapılamadığından dolayı hazırlanmakta olan projeler doğru anlatılamamaktadır. Maalesef bu bilinçsizlik, halk arasında kamu için kentsel dönüşümü bir rant aracı olarak göstermektedir. 

Kentsel dönüşüm birçok meslek disiplinin bir araya geldiği kentin tedavi edici araçlarından bir tanesi ve en önemlisidir. Bu tedaviyi sadece bir meslek grubunun yapmaya çalışması ütopik bir hayal olacaktır. Şehir ve bölge plancısı, inşaat mühendisi, harita mühendisi, çevre mühendisi, mimar, sosyolog gibi birçok branş bir araya gelerek doğru bir kentsel dönüşümü kurgulayabilir. 

Konunun önemi ve kapsamı düşünüldüğünde Kentsel Dönüşüm Programı bizi sistematik düşünmeye ve bilimsel yaklaşmaya sevk etmektedir. (Prof. Dr. Sercan ÖZGENCİL YILDIRIM)

Amaç

Bu program ile kamu çalışanlarının genel olarak yönetsel kapasitelerinin artırılması, özelde ise şehircilik, insan kaynakları yönetimi, planlama ve imar, çağdaş yönetim teknikleri gibi konularda teorik ve uygulamalı bilgilerinin artırılması, kent yönetimine ilişkin dünya uygulamalarının incelenmesi ve yerel yönetim mevzuatında yaşanan değişikliklerin yakından takip edilmesi amaçlanmaktadır. (Sakarya Üniversitesi)

Hedef

Bu programa katılanlar, proje araştırma, geliştirme ve yönetimi konularında ve yönetim kademelerinin gerektirdiği organizasyon, planlama, karar alma ve yönetme beceri ve yetkinlik kazanılmasında fayda sağlayacaklardır. (İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi)

Üniversitelerde Kentsel Dönüşüm ile İlgili Lisans/Yüksek Lisans Programları

  • YTÜ - Kentsel Dönüşüm Ve Planlama Yüksek Lisans Programı 
  • Okan Üni - Kentsel Dönüşüm Yüksek Lisans Programı
  • Beykent Üni - Deprem Riskli Yapılar ve Kentsel Dönüşüm Tezli Yüksek Lisans Programı
  • İTÜ - Şehir Planlama Yüksek Lisans Programı
  • ODTÜ - Şehir Planlama Yüksek Lisans Programı
  • Bahçeşehir Üni - Kentsel Sistemler ve Ulaştırma Yönetim Programı
  • İstanbul Sabahattin Zaim Üni- Kent Çalışmaları ve Yönetim
  • Mimar Sinan GSÜ - Kentsel Planlama Lisansüstü Programı
  • İstanbul Aydın Üni- Mahalli İdareler ve Yerinden Yönetim (Marka Şehirler) Programı
  • Sakarya Üni - Mahalli İdareler Ve Şehircilik Programı
  • Gediz Üni.- Kentsel Yenileme Programı
  • Gaziantep Üni. - Kentsel Dönüşüm Yüksek Lisans Programı

Ayrıca sormak istedikleriniz için ordanburdanhertelden@gmail.com adresine mail atmanız yeterlidir.

20 Mart 2014 Perşembe

Avrupa’nın Termal Merkezi: Karlovy Vary (Carlsbad)



Karlovy Vary (Carlsbad); Prag şehir merkezine 2.5 saat uzaklıkta, termal kaplıcalarıyla ünlü bir merkezdir. Prag'ın 125 km mesafedeki Karlovy Vary etrafı dağlarla çevrili, yeşillikler içinde ortasından üzerinde dumanlar tüten Tepla Nehrinin geçtiği bir coğrafyadadır. Batı Bohemya'da 1350'de İmparator IV. Karl tarafından keşfedilen Karlovy Vary “Carlsbad” kelime anlamı olarak "Kralın Banyosu" anlamına gelmektedir. Pek çok kişi tarafından bilinen keşfedilme hikâyesini sizinle de paylaşmak isteriz. 1350’de İmparator IV. Karl bu bölgede avlanırken bir geyiğin peşine takılmış, ormanın derinliklerine katar gitmiştir. Krala bağlı tüm insanlar (uşaklar, yardımcılar, yaverler vb.) ile birlikte kovalanan geyik bir anda bir pınara düşüyor. Pınara düşmüş geyiği bulan kral yarı haşlanmış halde geyiği buluyorlar. İşte bu an bu kaplıca şehrinin kurulmasına sebep olmuştur.

Günümüze kadar pek çok ünlü siyasi, asker ya da sanatçı ziyaret ettiği Karlovy Vary Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk tarafından da 1918 yılında ziyaret edilmiştir. I. Dünya Savaşı sırasında geçirdiği bir böbrek hastalığı nedeniyle doktorların yönlendirmesiyle yaklaşık 2 ay boyunca burada şifa aramıştır. Burada kaldığı zamanları günlüğünde anlatan Atatürk’ün anıları Prof. Dr. Afet İnan düzenlenmiştir)

Ulu Önder Atatürk 30 Haziran 1918 tarihinde Carlsbad tren istasyonuna gelen trenden iner. Çok yorgundur. Bingazi’ deki böbrek krizleri, Balkan savaşlarının sıkıntısı, Anadolu’daki harekâtlardan biraz ara bulunca kendini buraya atar… Muayene edilir, kendisine banyolar, çamur tedavisi ve günlük “içme” kürleri tavsiye edilir. Kalacak süre için tam ana banyo binasının karşısında ve ünlü “Grand Hotel Pupp “un çaprazında, Hotel Grand Plaza’nın yanında iki odalı bir daire tutulur. Her sabah saat 7.00’de şehirdeki çeşmeler dolaşılır ve emzikli ağzı olan kupalardan, dolaşarak, yürüyerek çeşitli sıcaklıklardaki maden suları içilir, aynı bizim de yaptığımız gibi… Geceleri evinde geçiren Paşa, gündüz sivil kıyafetle dolaşmakta, tedaviye gitmekte, akşamları, resmi üniformasını giyip, nişanlarını takmakta ve Grand Hotel PUPP’da dostları ile buluşup memleket meselelerini konuşmaktadır.^Bu arada, Almanca ve Fransızca dersleri de almayı ihmal etmez ve günlüğüne 2 gün Fransızca yazar... İstirahat saatlerinde Fransızca Balzac okuduğunu, tahta yeni çıkan Sultan Vahdettin ile politikasının ne olacağını günlüklerine yazar… (M. Kemal Atatürk’ün Karlsbad Anıları - Prof. Dr. Afet İnan - Cumhuriyet kitapları – Düzenleme: gezialemi.com Neşe Rumuzlu Kullanıcı) Atatürk’ün kaldığı bu daireyi ziyaret etmek isteyenler için belirtmek isteriz. Giriş ücreti 10 Euro olan dairede sadece çalışma odası ve yatak odası halka açıktır. 

Bu ufak şehrin ilk gezme noktası James Bond filmine mekân olan Ana Banyo Binasıdır. Buradan hareketle Tepla Nehri boyunca sağlı sollu kenti gezebilirsiniz. Eğer zamanınız varsa bu ana binanın arkasında 1914 yılında yapılan Diana Gözlem Noktasına Finiküler yardımıyla çıkabilirsiniz. En uygun gezme gidiş nehrin bir yakasından, gelişin diğer yakasından yapılarak olanıdır.

Tepla Nehrinin iki yakası çevresi “İçmeler” bölgesi olarak geçmekte ve şifalı suların bulunduğu çeşmelere ev sahipliği yapmaktadır. Mill Colonad, Park Colonad, Market Colonad, Hot Spring Colonad farklı derecelerde farklı şifalara iyi geldiğine inanılan çeşmeler turistler tarafından en çok tercih edilen çeşmelerdir. Bölgeye gelen turistler ellerine ağzı emzikli birer porselen kupa alıp tüm çeşmeleri sırayla dolaşmaktadır. Kupalarda emzik kullanmanın nedeni ise içilen suyun madensek tuzlar içerdiği ve dişlerin boyanmasını önlemek içinmiş ve birde su sıcaklığı. İçilen su hafif ekşi, biraz tuzlu, gazlı ve çok sıcaktır. Bu nedenle beğenmemeniz normal. Zaten genel olarak Avrupa’daki su tatları ülkemizdeki gibi değil. (Colonad: Çeşme)

Tatları kadar görkemleri ile de dikkat çeken bu çeşmelerin en ilgi çekicisi Hot Spring Colonad. 73. Dereceye ulaşan su bölgedeki en sıcak su olması dışında 14mt kadar büyük bir basınçla fışkırmasıyla bölgede en çok ziyaret edilen çeşme durumundadır. 

Karlovy Vary’i anlatırken Becherovka'dan bahsetmeden olmaz. Çeklerin çok tanınmış likörü olan Becherovka, 1807 yılında bu şehirde, adı Jean Becherovka olan bir doktor tarafından geliştirilmiş. Birçok şifalı baharat ve bitkiyi karıştırıp ağrıları dindirici bir ilaç yapmaya çalışan doktor, karışıma alkol ekleyince tadının çok güzel olduğunu farketmiş. Ve ortaya bu likör çıkmış. Tarçınla karanfil karışımı bir aromaya sahip Becherovka'yı eczanelerden de alabiliyorsunuz. Yerel halk, ağrı sızılara karşı evlerinde sürekli bulunduruyormuş.

Ayrıca vatan hasreti çekenler için bu minik şehirde bile türkleri görebilmeniz mümkün. Hediyelik eşya satan, kehribar taşından çeşitli aksesuarlar satan 2 türk arkadaşın işlettiği dükkânı görebilirsiniz. Dükkân nehrin geliş yönünde sağ tarafta kalmaktadır. Zaten camında kehribar diye yazınca hemen anlıyorsunuz.

ULAŞIM

Prag şehrinde kaldığınız noktanın çok yakınından mutlaka metro geçmektedir. “Florenc” metro istasyonunun yanından Karlovy Navy’e şehirlerarası otobüs seferleri ile ulaşabilirsiniz. Genelde Türkiye turlarında kalınan otel Congree Clarion Oteldir. Otelin hemen yanındaki Vysočanská Metro istasyonundan geçen metro ile 5 durak sonra Florenc istasyonuna varabilirsiniz. Florenc istasyonunun yanında şehirlerarası otogara giderek Karlovy Vary için bilet alıp yolculuğunuza başlayabilirsiniz. Yarım saatte kalkan otobüslerle Karlovy Navy’e gidebilirsiniz.

Bilet fiyatları gidiş dönüş: 11.60 Euro (2014) bilet alırken en az bir gün öncesinden gidiş dönüş olmak üzere bilet almanızı tavsiye ederim. Firma olarak Student Agency firmasını mutlaka tercih etmeye çalışın. Klimalı lüks araçlarla seyahatinizi gerçekleştirebilirsiniz. Biletinizi internet üzerinden de alabilirsiniz.  (www.studentagency.eu) 

Tur acentelerinden 65 Euro alacağınız paketi sizler 15 Euro’ya mal etmiş oluyorsunuz.

Vardığınız ilk anda bazı otellerin resepsiyonundan ya da turizm information masalarından harita alabilirsiniz.

Unutmadan söylemekte fayda var, otobüs ile geldiğinizde Karlovy Vary garına gelmeden bir önceki turda indirecektir. Burası şehir merkezine yakın bir yer olup direk şehre girebilirsiniz. Dönüş ise terminalden yapılır, indiğiniz noktanın yaklaşık 500 m ilerisinde şehirlerarası otobüs terminaline gitmeniz gerekecek.

Karlovy Vary Prag şehrine gelmişken 1 tam günün ayrılarak görülmesi gereken huzur dolu bir yer. Yeşillikler içerisinde kalmış bu gizli cenneti keşfetmeden Prag’tan ayrılmak çok yanlış olacaktır.

 Ayrıca sormak istedikleriniz için ordanburdanhertelden@gmail.com adresine mail atmanız yeterlidir