10 Şubat 2015 Salı

Endüstriyel Mirastan Bize Kalanlar III: Beykoz Sümerbank Deri ve Kundura Fabrikası / 2015




Tarafımca Hazırlanan Beykoz Sümerbank Deri ve Kundura Fabrikası Makalesi'nden Alıntıdır.


 ÇALIŞMANIN ÖZETİ

Bu çalışmamız kapsamında fiziki ve ekonomik nedenlerle işlevini yitirmiş, günümüze kadar ulaşan ve endüstriyel mirasın önemli yapılarından birisi olan Beykoz Sümerbank Deri ve Kundura Fabrikası incelenmiştir. İstanbul’da sanayileşme hareketinin tarihsel gelişimi incelenmiş, kurulan tesisler araştırılmış ve mevcudiyetleri hakkında literatür çalışması yapılarak Deri ve Kundura Fabrikasına odaklanılmıştır.

Günümüze ulaşan 43 endüstriyel tesisten birisi olan Beykoz Sümerbank Deri ve Kundura Fabrikası’nın tarihi 19. yüzyılda Avrupa’da başlayan sanayi devrimi rüzgârının etkisiyle Selvi Burnu mevkiinde 1810 yılında küçük bir imalathanenin alınmasına dayanmaktadır. Dönemin ihtiyaç duyulan askeri malzemelerinin üretimi amacıyla kurulan fabrika, zaman içerisinde sivil ihtiyaçlara da cevap vermiştir. 20. yüzyılın başında hazırlanan sanayi planı çerçevesinde sanayileşme hareketine hız verilmesi ve üretim tüketim dengelerin sağlanması planlanmış; bu amaç doğrultusunda Sümerbank’ ın kuruluşa ait kanun teklifi 3 Haziran 1933 tarih ve 2262 sayılı kanunla kabul edilerek yürürlüğe girmiştir. Sümerbank’ın kuruluşuna müteakip devir işlemleri tamamlanan Deri ve Kundura Fabrikası artık tüm ülkeye hitap etmekte, üretilen malzemeler uluslararası çeşitli fuarlarda sergilenerek ödüller kazanmaktadır. 1977 yılında kazanılan başarılar sonrası üretimde teknolojinin ihtiyaca cevap verememesi, yatırımların yeterli yapılmaması, ithal edilen ürünler tercih edilmesi ve giderek üretimin azalması 1986 yılında fabrikanın üretimini durma noktasına getirmiştir. Bu olumsuzluklara İstanbul Boğazı ve etrafındaki yeşil dokunun kirletilmesi eklenince Çevre Bakanlığı tarafından sunulan teklif ile 1999 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile üretimin tamamen durdurulması kararı alınmıştır. Deri-İş sendikası ve çalışanların müdahalelerine rağmen fabrikanın kapıları bir özelleştirme kararı ile tamamen kapanmıştır.

Endüstriyel mirasın en önemli yapılarından olan fabrika, özelleştirme kapsamında satın alınan firma tarafından yatırım amaçlı projeler geliştirilmekte; halen film ve müzik endüstrisi için dekor amaçlı kullanılmaktadır.

Bu çalışmada Beykoz Sümerbank Deri ve Kundura Fabrikası’nın dünü ve bugünü hakkında arazi ve yapılarla ilgili fotoğraflar, yüksek lisans tezleri, bildiriler, makaleler, kitaplar, köşe yazısı, blog siteleri, ansiklopedi ve çeşitli web sitelerinden yararlanılarak anlatımlar yapılmış, kentsel koruma ilkesiyle alanla ilgili neler öneriler sunularak, bölgede yapılması planlanan projelere ışık tutulması amaçlanmıştır.


 Ayrıca sormak istedikleriniz için ordanburdanhertelden@gmail.com adresine mail atmanız yeterlidir

9 Şubat 2015 Pazartesi

Uluslararası Gayrimenkul Değerleme Uygulamaları: Danimarka



Giriş

Dünya’ da taşınmaz değerlemesine başlangıçta tarımsal arazilerin vergilendirilmesinde ihtiyaç duyulmuş, bu ihtiyaç zamanla; alım-satım, kiralama, sermaye piyasası, kredilendirme, sigortacılık, kamulaştırma, devletleştirme, özelleştirme amaçlı değerlemelerle genişlemiştir. Artan değerleme ihtiyacının karşılanabilmesi için ise ulusal taşınmaz değerleme sistemleri tesis edilmiştir. Değerleme alanındaki ulusal sistemlere küreselleşmeyle birlikte, uluslararası kuruluş ve düzenlemeler de eklenmiştir. Bu bağlamda, Dünya’ nın ve Avrupa Birliği (AB)’ nin taşınmaz değerlemesine bakışı, uluslararası perspektiften ve ulusal sistemler açısından değerlendirilebilmektedir.

Danimarka’da taşınmaz değerlemesi ile ilgili düzenlemeler ‘Değerleme Kanunu’ nu (Vurderingsloven) ile belirlenirken, değerleme sonuçlarına yapılacak itirazların usulleri ise ‘Vergi Yönetimi Kanunu’nda tanımlanmıştır. Bu yasal düzenlemeler yanında bir de değerleme çalışmalarında izlenecek yol ve yöntemleri detaylandıran ‘Değerleme Rehberi’ (Vurderingsvejledning) hazırlanmıştır.

Kurumsal Yapı

Danimarka’da çeşitli kurum ve kuruluşlar özel ve tüzel amaçlarla taşınmaz değerlemesi yapmaktadır. Tutulu satış (mortgage) kredisi veren özel şirketler kredi vermeden önce, taşınmaz acenteleri de satıştan önce taşınmaz değeri belirlerken, devlet destekli kamusal değerleme çalışmalarında yürütülmektedir.

Ülkede, temelde vergilendirme amaçlı değerleme çalışmaları, ‘Danimarka Gümrük ve Vergi İdaresi’ (SKAT) tarafından yürütülmektedir. Bu çalışmalar önceleri belediyelerin bünyesinde yürütülmekte iken 2005 yılında yapısal reform nedeniyle hizmete giren SKAT’ a devredilmiştir

SKAT Danimarka Vergi Bakanlığı altında çalışan ve vergilendirme, gümrük işlemleri, harçlar, değerleme çalışmalarının yürütüldüğü bağımsız bir idaredir. 30 alt veri dairesinden oluşan idare; Ulusal Gümrük ve Vergi Dairesi (National Customs and Tax Administration) ve Belediyelerin iş birliği ile ulusal düzeyde bir bilgisayar ağı üzerinden tüm bilgilere ulaşılmakta ve 22 farklı işlem yapılabilmektedir.Jesper Simonsen Ronnow tarafından yönetilen idarede toplam 7.200 personel çalışmakta ve yıllık işletme bütçesi 5 milyar Kr. dur

Taşınmaz (Gayrimenkul) Değerleme Sistemi Altyapısı

Danimarka’da, 1960-1980 yılları arasında, arazi ve bina tanımlamaları, satış fiyatları, değerleme sonuçları ve vergi mükelleflerinin kimlik bilgileri bilgisayar ortamına aktarılarak, değerleme faaliyetlerinde otomasyon sağlanmıştır. 1960’lı yıllarda taşınmaz mal vergi tahsilât sistemi kurulmuş ve bu sistem Vergi Bakanlığı tarafından organize edilerek yöneticisi Belediyeler belirlenmiştir. Bu sistem, Belediyelerin kamu ve taşınmaz mal vergisi toplarında büyük kolaylıklar sağlamıştır. 1967’de satış fiyatı bildirimleri sisteme girilmeye başlanması, 1970’lerde Bina ve Mesken Tescil Sistemi entegrasyonu ve 1990’ların sonuna doğru belediyelere ait imar planlarının dijital ortama aktarılması ile dinamik bir taşınmaz değerleme sistemi kurulmuştur.

Danimarka’da 1960 yıllarda başlayan ve çeşitli dönemlerde güncellenen güçlü bir değerleme sistemi mevcuttur. İki yılda bir olmak üzere taşınmazların yarısı üzerinden yeniden değerleme yapılmaktadır. Bu sayede yılın 3’te 2’sinde basit taşınmaz birimleri üzerinde çalışılmakta, kalan zaman diliminde de bu çalışmalar üzerinden hesap ve değerleme işleri tamamlanmaktadır. Bu iki kısmın arasında ise, iktisatçılar ve bir takım meslek disiplinleri tarafından satış verilerine bağlı olan içerik düzenleme işi yürütülmektedir.

Ülkede, değerleme çalışmalarında ihtiyaç duyulan emsal satış fiyatları, taşınmazı satın alan kişilerce belediyeye verilen satış beyannamelerinden temin edilmektedir. Beyannamede satış fiyatı yanında, ödeme şekli ve transferin yapısı (açık pazar satışı, aile içi satış, mahkeme kararıyla satış vb.) ile ilgili bilgiler de yer almaktadır. Beyanname belediyece onaylandıktan sonra, bir nüshası kayıt ofisine bir nüshası da SKAT ’a gönderilmektedir. Değerleme çalışmalarının önemli girdi verileri arasında yer alan taşınmaz kaydı ile yapı karakteristiklerinin bulunduğu bina ve mesken kaydı mevcut olup, bu kayıtlar gayrimenkulde herhangi bir değişiklik meydana geldiğinde düzenli olarak güncellenmektedir. İlgili veritabanında, binanın katları arasındaki farklılıklar bile mevcuttur

Danimarka’da da değerleme çalışmaları, alım-satım fiyatlarının istatistiksel analizine dayalı kitlesel değerleme modelleriyle gerçekleştirilmektedir
  
Değerleme Modelinin Uygulandığı Konular;
  • Müstakil Evler
  • Daire Ve Ofis Blokları
  • Endüstriyel Yapılar
  • Tarım Arazileri
 Bütün bu taşınmazların değerlemesi regresyon analizi yöntemiyle gerçekleştirilmektedir. Bir, iki, üç ailelili evler ile bazı kır evleri için otoriteler taşınmaz değerinin arazi ve bina değerleri toplamı olduğunu belirten geniş kapsamlı mantıksal analizler sunmuşlardır. Bu analizler belirtilen kategoriler için geçerli olmakla birlikte 25 kadar değişken üzerinden bina değeri hesaplamaktadır. Bina ve Mesken Tescili ayrıca kat mülkiyetine konu bağımsız bölümlerin taşınmaz değerlemesinde de kullanılmaktadır. Ancak, diğer kategoriler için farklı yöntemler de kullanılmakta, bu noktada metrekare başı kira bedeli veya kapitalizasyon faktörü hesaba katılmaktadır

Taşınmazların değerleri genellikle satış verileri üzerinden belirlenmektedir. Farklı kompleks türler söz konusu olduğunda gelir yöntemi kullanılmakta, öte yandan bu şekilde değerlendirilmesi mümkün olamayan türler için gider verileri hesaba katılmaktadır.

Danimarka’da 2 milyon taşınmaz mevcuttur. 5 milyon yurttaşı iskân edilmesi gerekmektedir. Bu 2 milyon taşınmazın 2%’si basit değerlemeye tabidir. Kat mülkiyetine tabi 168 000 bağımsız bölüm, önemli miktarda taşınmaz kompleksi, kiralanmış mesken ve ofis, fabrika, çiftlik ve belediye tesisi mevcuttur. Bu miktarda bir taşınmaz stoğunu değerleyebilmek için için bu yüzyılın ikinci yarısından itibaren Bilgisayar Destekli Küme Değerlemesi uygulamaktadır

Küme değerleme (mass appraisal) farklı yöntem ve istatistiki verilerden oluşan bir değerlemedir. Bu amaçla birçok veritabanın birbiri ile ilişkili olarak veri analiz ve sentez işlemleri yapılabilmektedir. 

Arazi ve Taşınmaz Değeri Sistemleri

Danimarka’daki değerleme çalışmalarının teknik anlamda en dikkat çekici özelliklerinden biri, 1981’de oluşturulan iki değer sistemidir. Bunlar; Arazi Değeri Sistemi (Grundvardisystemet) ve Taşınmaz Değeri Sistemi (Forslagssystemet)’tir.

Arazi Değeri Sisteminde araziler mevcut kullanımlarına göre değil, arazi kullanım kararlarına, yani arazinin müsaade edilen en iyi kullanım durumuna göre değerlendirilmektedir. Dolayısıyla bu yaklaşımda, arazi üzerindeki mevcut bina ve yapılar dikkate alınmamaktadır. Arazi kullanım kararlarıyla ilgili ihtiyaç duyulan bilgi ise Planlama Kaydı’ndan sağlanmaktadır. Ülke genelinde toplamı 60.000 olan ve ortalama 30 taşınmazı kapsayan her bir arazi değer alanı için bir değer belirlenmekte ve daha sonra ihtiyaç duyulması halinde bu alandaki taşınmazlar için bazı dengeleme katsayıları kullanılmaktadır.

Taşınmaz Değeri Sistemi ise, taşınmazın (arazi ve binalar) mevcut pazar değerinin hesaplanması esasına dayanmaktadır. Bu sistem, ABD’de kullanılan Bilgisayar Destekli Kitlesel Değerleme (CAMA) olarak bilinen sistemlere benzemektedir. Sistemde alım-satım fiyatlarının istatistiksel analizine bağlı olarak, mülkiyet değerlerini hesaplamak için kullanılan modeller tahmin edilmektedir. Bilgisayar tarafından üretilen değerlerin nihai değerler olmayıp, değerlemecilere yol göstermek amacını taşıdığını vurgulamak için sistem Danimarka’da “Öneri Sistemi” olarak da adlandırılmaktadır

Taşınmaz Değeri Bilgi Sistemleri

Ülkede taşınmaz değerlemesiyle ilgili iki bilgi sistemi bulunmaktadır. Bunlardan biri SKAT bünyesindeki kullanıcılara açıkken, diğerine 2000 yılından itibaren bütün internet kullanıcıları erişebilmektedir. SKAT’ ın sisteminde, belli bir yerde, belli tarihler arasında alım - satımı yapılan taşınmazları ve fiyatlarını, bu taşınmazların açık pazar, aile içi vb hangi yolla satıldığını, değerleme verilerini vb sorgulamak mümkün olmaktadır

İnternet ortamından erişilebilen sistemde ise, herhangi bir taşınmazın bulunduğu yerin bilgileri girilerek, o taşınmazın en son ne zaman değerlendirildiği, arazi değeri ve taşınmaz değeri gibi bilgilerine ulaşılabilmektedir

Taşınmaz(Gayrimenkul) Değerlemeye İtirazlar

Ülkede, maliklerin belirlenen değerlere itirazlarının azaltılması amacıyla, değerlemeyle ilgili bütün bilgi ve hesaplamalar tebligatlarda yer almaktadır. Ayrıca, yeniden değerleme periyodu 1998’de dört yıldan iki yıla indirilmiştir. Bu sayede, daha önceleri %5 civarında olan itiraz oranı, %1’lere çekilmiştir.

Danimarka’da gayrimenkul sahipleri belirlenen değerlere ve sınıflandırmalara itiraz etmeleri durumunda; her biri 4–9 üyeden oluşan toplam 15 itiraz komitesinden herhangi birisi tarafından itiraz değerlendirilir. Bu komiteler Vergi Bakanlığı tarafından oluşturulmakta olup, değerleme çalışmalarına katılmamakta, sadece itirazları değerlendirmektedir. Anlaşmazlığın burada da çözülememesi durumunda mahkemeye müracaat edilebilmektedir.

Taşınmaz(Gayrimenkul) Değerleme Uzmanlığı

Değerleme Uzmanlığı; Değerleme uzmanı olacak kişiler 3 yıl zorunlu eğitim ve sonrası yarı zamanlı staj ile çalışmaya başlayabilmektedirler. Üniversitelerde ayrı bir değerleme programı olmayıp mevcut lisansına ek olarak alınacak Gayrimenkul dersleri ile bu eğitimi alabilmektedir. Gerekli sınav ve çalışma şartlarını yerine getirme durumunda Bakanlıkça kayıt altına alınarak bilirkişi yani değerleme uzmanı olunabilmektedir. 

Uluslararası Değerleme Kuruluşları ve Standartları     

Uluslararası değerleme standartlarını tesis etmek ve yaygınlaştırmak, değerleme faaliyetlerinin güvenilirliğini ve şeffaflığını sağlamak, ulusal sınırları aşan taşınmaz yatırımları için uluslararası değerleme standartlarını belirlemek, meslek örgütlerini tek bir çatı altında toplayarak bilgi alışverişini kolaylaştırmak gibi amaçlarla uluslararası alanda çok sayıda mesleki değerleme örgütü kurulmuştur.
Bunların en kapsamlıları; Uluslararası Değerleme Standartları Konseyi (International Valuation Standards Council; IVSC) ile Avrupa Değerlemeci Birlikleri Grubu (The European Group of Valuers’ Associations; TEGoVA)’dır.

1981 yılında, İngiliz ve Amerikan değerlemecileri tarafından “Uluslararası Varlıkların Değerleme Standartları Komitesi” adı altında kurulmuştur. 1994 yılında Uluslararası Değerleme Standartları Komitesi adını alan IVSC, 2003 yılına kadar farklı ülkelerdeki mesleki değerleme birliklerinden oluşan ve tüzel kişiliğe sahip olmayan bir şirket olarak faaliyetlerini sürdürmüştür. Bu tarihten itibaren ise kâr amacı gütmeyen bir organizasyon haline getirilmiştir. Konsey, uluslararası değerleme ve raporlama standartlarının oluşturulması, sürdürülmesi ve yorumlanmasında bir standart koyucu haline gelebilmek ve hizmet verdiği kitleyi genişletebilmek için 2007 yılında yeniden yapılandırılarak bugünkü adını almıştır. Bu kapsamda Konseye; kullanıcılar, hizmet sağlayıcılar, mesleki kurumlar, eğitimciler veya düzenleyicilerin üye olabilmesi sağlanmıştır. Tam veya gözlemci statüsünde üye olunabilen IVSC’ nin bugün 44 ülkeden 53 üyesi bulunmaktadır.

Merkezi İngiltere’de bulunan Konsey’in temel amaçları

• Pratik, anlaşılması kolay, kamu yararını koruyan, yüksek standartlarda ve son derece etkin ve kapsamlı uluslararası değerleme standartlarını geliştirmek ve sürdürmek,
• Yerel veya bölgesel standartların mevcut olduğu yerleri belirleyerek, bu standartlarla Uluslararası Değerleme Standartlarının daha fazla uyumunu sağlamak,
• Değerleme mesleğinin küresel bazda gelişimine katkı sağlamak ve en iyi uygulamaları cesaretlendirerek kamu yararını korumak ve
• Değerleme mesleğinin uluslararası sesi olmaktır.

Bu amaçlar kapsamında IVSC, değerleme mesleği ile ilgili genel uygulamalar yanında değerleme yöntemlerini de içeren Uluslararası Değerleme Standartları (International Valuation Standards; IVS)’yi oluşturmuştur. İlki 1985 yılında yayınlanan ve halen 2007 tarihli sekizinci baskısı yürürlükte olan bu standartlarla, değerlemenin uluslar arası çerçevesi oluşturulmuştur (IVSC, 2011). Bütün dünyada değerleme standartları üzerinde büyük bir etkiye sahip olan IVS, bazı ülkelerde yasalara veya ilgili mevzuata dahil edilmişken, diğer bazılarında da ulusal değerleme kurumları ve toplulukları tarafından mevzuata dahil edilmeden benimseniş ve uygulanmaktadır

TEGoVA ise; Avrupa’daki ulusal değerleme birliklerini ortak bir çatı altında toplamak üzere 1997 yılında Belçika’da kurulmuş, kâr amacı gütmeyen bir gruptur. Grubun temel amacı; değerlemecilerin kurumsal yönetimini sağlama ve ilgili etik ilkelerini tanımlama yanında, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde nitelikli ve birbiriyle uyumlu değerlemelerin yapılabilmesi, bütünleşik değerleme uygulamaları, eğitimi ve yeterliliği için ortak standartların oluşturulması ve yaygınlaştırılmasıdır. Bu bağlamda, örneğin, AB ülkelerindeki yatırımcıların farklı bir ülkede yatırım yaparken değerlemelerin güvenli bir şekilde gerçekleştiriliyor olması ve değerlemecilerin Avrupa standartlarında bir niteliğe sahip olması gibi beklentilerinin karşılanabileceği düşünülmüştür. Faaliyetlerini IVSC ile irtibatlı olarak yürüten TEGoVA’ nın bünyesinde 24 farklı ülkeden 120.000’den fazla üyeye sahip 41 birlik bulunmaktadır. Grup’a; tam, ortak veya gözlemci statüsünde olmak üzere üç tür üyelik mümkündür. TEGoVA; hem AB hem de AB dışından değerlemecileri temsil eden kuruluşlara açıktır. Ancak, gerçek kişiler Grup’a üye olmamaktadır.

TEGoVA, yukarıda belirtilen hedefler çerçevesinde, Avrupa Değerleme Standartları (European Valuation Standards; EVS)’nin halen yürürlükte olan altıncı baskısını 2009 yılında yayınlamıştır. EVS’de; gayrimenkul değerlemesi ile ilgili kavram, yöntem ve standartlar, değerleme uzmanlarında bulunması gereken nitelikler, değerleme süreci, güvenilir ve tutarlı değerleme raporlarının karakteristikleri, farklı amaçlı değerleme uygulamaları vb. tanımlamalar yer almaktadır. Standartlar yeniliklere açık olup, zaman içinde gözden geçirilebilmekte, hatta değişebilmektedir. EVS, TEGOVA’ya üye kuruluşlar için tavsiye niteliğinde bir doküman olup, bu dokümanın uygulanması ile ilgili herhangi bir zorunluluk bulunmamaktadır.

 Raporun ayrıntıları için ordanburdanhertelden@gmail.com mail atınız...