Bu Yazı City Life Dergisi' nde (2. Sayı Eylül 2013) Yayınlanmıştır.
Sıcak bir Akdeniz şehri… Barselona
Barselona… İspanyanın kalbi… Cıvıl cıvıl sokakları, sanatla yaşayan halkı,
Gaudi’nin mücevverleriyle süslü şehir; Her sokağından, meydanından ayrı bir
melodi yükselen, sokaklarında müzisyenler, ressamlar ve pandomim sanatçılarının
yer aldığı, Modernizmin öncüsü, Art Nouveau’nun çılgın uygulayıcısı dahi mimar
Antoni Gaudi’nin nakış gibi işlediği Barselona.
Nerelere görelim gezelim demeden önce Barselona ve ilginç
tarihine bir göz atalım. Çünkü Barselona şehrinin tarihi bağlı olduğu
İspanya’dan bile eski. Bir liman kenti olan Barselona’ya ilk yerleşenler İberli
bir boy olmakla birlikte, Kartacalı Barca ailesi tarafından kurulduğu sanılan
kentin, eski adı Barcino’nun da bu addan türediği ileri sürülür. Romalıların,
Vizigotların (415), Endülüs Emevilerinin (713), Frankların (801) eline geçen
kent, Fransız kralının komutasındaki İspanyollarca ele geçirildi. 9. yüzyıldan
12. yüzyıla kadar kenti Barselona Kontları tarafından yönetilen bölge daha
sonra birçok ülkenin egemenliği altına girdi.1800 lü yıllarda ve özellikle
Napolyon Savaşlarından sonra kent Katalan Milliyetçiliğinin odak noktası
olmuştur.1900’lerin ortalarında yaşadığı iç savaş ayaklanmaları sonucu hükümeti
devralan General Franco 1975’li yıllara kadar şehri askeri düzen içerisinde
yönetmiştir. 1978 devrilen askeri diktatörlük yerine yep yeni bir hükümet
gelmiş ve ilk icraatı yeni anayasanın kabulu olmuştur.Bu tarihten sonra şehirde
başlayan hızlı gelişim Barselona şehrini Avrupa’nın en önemli bir çekim merkezi
yapacaktır. Bu hızlı gelişime 1992 olimpiyat oyunlarının bu şehirde yapılması
da katılınca şüphesiz Barselona şehrinin Avrupa’nın en önemli merkezlerinden
birisi haline gelmiştir. Düzenli ve planlı yerleşimler, doğru yatırımlar ve iyi
kurgulanmış tasarımlar ile Barselona iyi yaşanabilir kentler arasında yerini
almıştır.
Futbol takımı, Formula 1 yarışları, bitmeyen Sagrada Familia
Kilisesi, Gaudi’nin muhteşem eserleri, up uzun plajları, butik otelleri,
hayatın hep yaşadığı La Rambla ,flemengo gösterileri ile Barselona sizleri
bekliyor…
Yemek Denilince…
Yemek Denilince…
Barselona mutfağı
Türklere çok ta yabancı değildir. Akdeniz mutfağının kullanıldığı Barselona’da
Katalan zevkine göre hazırlanmış deniz mahsulü ürünler çok sık tercih
edilmektedir. Acı ve tuzlunun uygun
oranlarda karıştırılarak hazırlanan bu yemeklerden size en çok “Paella” yı önermek istiyoruz. Paella;
tavuk, pirinç, safran, kalamar, midye gibi birçok deniz ürününün çeşitli
karışımlarından elde edilen bir yemektir. Bir diğer önerimiz İspanyol
kültürünün ayrılmaz bir parçası olan soğuk veya sıcak olarak alına Tapas’dır.
Türkçe karşılığı Kapak” olan Tapas hakkında 2 büyük rivayet vardır. Bir
rivayete göre Kral Alfonso döneminde meyhanelerin sadece şarap servis etmesi
yasaklanınca şarapla kadehinin tepesinde ekmek üstüne konulan göstermelik
atıştırma lokmalarından çıkmış. Bir diğer iddiaysa ağzı açık duran kadehin
içine meyve sinekleri düşmesin diye her yudum sonrası tepesini ekmekle kapatan
Endüsüs şarap tutkunlarına bağlıyor kökenini. Her iki durumda da işin içinde
şaraba bir yarenlik var. Ünü Dünya’ya yayılan ve ülkenin en sevilen
yemeklerinden olan Tapas küçük tabaklarda servis edilen bin bir çeşit mezedir. Şehrin
genelinde bir çok Tapas Bar bulabilirsiniz. Sizler için önerebileceğimiz
“Taller De Tapas” şehrin pek çok noktasında şubeleri bulunan bir restoran
zinciridir. Tapas olarak ne yiyelim derseniz size kesinlikle ilk sırada
“Patates Braves” öneriyoruz. Denemeden olmaz!
Barselona’da özellikle
Müslüman turistler tarafından sıkça tercih edilen “Pa amb Tomàquet”
unutulmaması ve denenmesi gereken diğer bir lezzettir. Pa amb tomàquet kızarmış
ekmeğin domates ve zeytinyağı ile harmanlanması ile oluşan çok güzel bir
aperatif yiyecektir. Yapılışı basit gibi olsa da özellikle Müslümanlar ve
birçok Katalan için çok tercih edilen bir yiyecektir.
Barselona bir Akdeniz
şehri olmasından dolayı çok çeşitli deniz mahsullerini size sunmaktadır.
Özellikle birçok turistin de gittiği Villa Olimpic veya Port Olimpic Marina bölgesindeki çeşitli balık
restaurantlarında mutlaka kendinize göre bir lezzet bulabilirsiniz. Fiyatları
şehrin içindeki yerlere göre daha pahalı olan bu mekânlar birçok turist
acentası tarafından tercih edildiği için son derece de güvenlidir.
Saydığımız bu
lezzetleri Barselona’nın Dünyaca ünlü içkisi Cava şarabı ile şık bir kombine
yapabilirsiniz. Katalonya bölgesinin en önemli içkilerinden olan Cava kelime
anlamı olarak Mahzen anlamına gelmektedir. Tipik bir köpüklü şarap olarak
betimlenen Cava hemen hemen her yerde bulabileceğiniz lezzeti kadar fiyatı ile
de çok cazip bir içkidir.
Unutmadan söyleyelim,
Barselona’da şık bir yerde yemek yemek ve hoşça vakit geçirmek istiyorsanız şık
restaurantların saatleri 20.00 de açılmaktadır. Bu saatten önce yemek için
bulabileceğiniz yerler fast food mekanlarıdır. Hele ki ünlü bir yere
gideceksiniz rezervasyon yapmadan hiç yola koyulmayın.
Nerelere
Gidelim…
Barselona tam bir açık
hava müzesi gibidir. Gerek müzeleri, gerek sanata ve sanatçıya verdiği
değerleri, gerek yaşam tarzları, gerek yemek kültürleri, gerek futbola ve spora
olan düşkünlükleri ile İspanya’nın göz
bebeğidir.
Şehir tüm
güzelliklerini ve farkındalıklarını şüphesiz Antoni Gaudi'ye borçludur. Gaudi
17 yaşında Barselona’da mimarlık eğitimi almış, önce sevdiği kadını ardından da
ailesini kaybetmesinden dolayı, içine kapanık bir yaşam sürmeye başlamıştır.
Zamanla tüm hayatını sanata adamıştır. Değişik ve enteresan tarzıyla, kısa
zamanda dikkat çeken bir mimar olmuştur.
Sagra da Familia Kilisesi: “Kutsal aile” anlamına gelen kelime
anlamı dışında en çok kullanılan anlamı “Bitmeyen Kilisedir”. Gaudi’nin
Nevşehir dolaylarında bir dönem kalıp etkilendiği peri bacalarından esinlenerek
başladığı Sagra da Familia 100 yıldır devam etmektedir. 8 Euro karşılığında
Barselona şehrini, 1900 ler de yapılan ızgara şeklindeki planını
seyredebilirsiniz ama bunun için 8 Euro dışında uzun kuyruğu da göze
almalısınız. Ama hiç içeri girmeye gerek yok, dışarıdan tüm görkemini izlemek
çok daha keyiflidir.( İlla içeri girmek isteyenler iinternetten e-bilet satın
alarak bu sıraya girmeden de içeri giriş yapılabilmektedir)
La Rambla Caddesi: İstanbul’un İstiklal Caddesi demek herhalde yanlış
olmayacaktır. Marinayi Katalunya Meydanına bağlayan caddede sıra sıra turistik
dükkanlar, showlar yaparak geçimini sağlayan sanatçılar, opera ve tiyatro
salonları ve meraklı gözlerle etrafı izleyen birçok turisti görebilirsiniz.
Katalunya Meydanına bağlanan bu caddeye ulaşım son derece basittir. Kime
sorsanız söyleyebilecek derecede kolay ulaşımı olan cadde tarihi merkez olan
Ciutat Vella’nın tam ortasında yer almakta ve yolunuzu bulmak için turistleri
izlemeniz yeterli olacaktır.
FCB Nou Camp Stadı: Barselona’ya geldiğinizde ilk yapılacaklar arasında şüphesiz
hemen gidip bu büyüleyici stadı görmek olacaktır. 1954 yılında temeli atılan
tarihi stat 98.000 kişilik kapasitesiyle Avrupa’nın en büyük stadı ünvanını
taşımaktadır. Stada metro, hop on hop off otobüsleri ile kolayca
ulaşabilirsiniz. Şanslı iseniz bir Barselona maçına denk gelmişseniz ne olursa
olsun bu keyifli deneyimi mutlaka yaşamalısınız. Ama üzülmeyin maç yoksa bile
bu atmosferi yaşamanızı izin verebiliyorlar. Müzesini ve ziyaretçilere ayrılmış
tribünlerde fotoğraf çektirmek için istiyorsanız 15 Euro’yu gözden çıkararak bu
atmosfere girebilirsiniz.
Montjuic Tepesi: Barselona’nın güneybatısında kalan
rakım olarak şehri rahatlıkla panoramik izleyebileceğiniz yükseklikte bir
tepedir. Ulusal Sanat Müzesine gitmek, ünlü mimar Santiago Calatrava’ nın
tasarladığı Telekomünikasyon Kulesini ve Poble Espanyol görmek ya da
yeşillikler içinde gezinti yapmak için birebirdir. Hop On Hop Off otobüsleri
ile veya marinadan teleferik ile çok rahat ulaşabilen Montjuic tepesine
gitmenizi şiddetle tavsiye ediyoruz.
Barselona Limanı: Akdeniz’in en güzel ve işlek limanlarından birisidir. Yılda
yaklaşık 700.000 geminin giriş çıkış yaptığı liman şehrin turizm den sonra en
büyük gelir kaynağını oluşturmaktadır. Barselona limanı yakın tarihe kadar
büyük ticaret gemilerine ve özel yolcu gemilerine ev sahipliği yapmaktaydı.1992
Barselona olimpiyatları çerçevesinde şehirde başlayan dönüşüm hareketleri liman
bölgesinin de yenilenmesini sağladı. Limanın şehre yakın olan bölümü olan Port
Vell bu etkilenmenin odak noktası olmuştur. Olimpiyatlar öncesinde boş ambar,
tren yolu depoları ve fabrikaların olduğu bir yer olan Port Vell bu dönüşümle
her yıl 16 milyon kişinin ziyaret ettiği bir kültür sanat alanına dönüşmüştür.
Limanda Maremagnum isimli bir alışveriş merkezi, Avrupa’nın en büyük akvaryumu
olan IMAX en önemli odaklar olmuştur. 22 kısımdan oluşan akvaryumda 6 milyon
litre deniz suyu kullanılmakta olup 8000 kadar balık çeşidi yaşamaktadır. Yine
limanın Port Vell kısmına komşu Barcelonata semtini de görmeden olmaz. Sıra
sıra restaurantların yer aldığı eski bir balıkçı bölgesidir. Eğer Barselona’da
denize gireceksiniz uzun plajların başlangı noktası Barcelonata’dır.
Park Guell : Barselona’nın en önemli simgelerine
imza artan ünlü Mimar Antonio Gaudi tarafından Guell ailesinin soyluluk
göstergesi olarak 1900 ile 1914 yılları arasında yaptığı çok güzel bir parktır.
1923 yılında halka açılan park Unesco Dünya Miras Listesi’nde de yer almakta ve
çeşitli periyotlarda restorasyon çalışmaları devam etmektedir. Par Guell
Barselona şehri için ilgi çekici bir urizm merkezi olsa da arsa sahipleri Guell
ailesi için sonu hüzünle biten bir ticaret yatırımıdır. 1900l ü yıllarda arsayı
alan Guell ailesi burada içerisinde 60 tane evin yer alacağı kendi içerisinde
toplanma ve pazarının olacağı bir site yapmak istemekteydi. Fakat şehrin uzak
noktasında olan bu alana hiç kimse yatırım yapmadı.1918 yılında alan devlete
geçmiş ve park olarak halka açılmıştır. İçerisinde ziyaretçiler ve parka bakan
kişiler Gaudi tarafından tasarlanan iki
tane ev inşa edilmiştir.Ayrıca parkın girişide yine Gaudi tarafından
tasarlanmış ve Park Guell simgesi olan Dragon görünümlü kertenkele heykeli de
burada yer almaktadır.Park Guell gelmek isteyenler metro ile gelip Lesseps
durağında indikten sonra 300 metre kadar yürüyüp ulaşabilirler.
Casa Mila: Gaudinin kendi kişisel dünyasını yansıttığı ve mimarisi ile
ön plana çıkan Casa Mila bir diğer görülmesi gereken yerlerdendir. Antoni Gaudi
tarafından inşa edilen ve Sagrada Familia’ya adamadan önce yaptığı son
çalışmadır. Casa Mila’nın yapılması zengin bir işadamının Casa Batllo
binasından etkilenip Passeig de Gracia’nın köşesinde bir bina yapılmasını
istemesi ile olmuştur. Sonuç olarak Casa Batllo’dan daha az renkli ve görkemsiz
bir bina yapılmıştır. Casa Mila ile geleneksel mimari özellikleri kırılmıştır.
İnşa sırasında çeliğin kullanımı ile düzensiz zemin planları
gerçekleştirilmiştir. Casa Mila’yı ziyaret etmek için tam bilet 16.50 Euro ve
sesli rehber hizmeti için 4.5 Euro ödemeniz gerekmektedir.
La Boqueria: Barselona La Rambla caddesi üzerinde turistik halk pazarıdır.
Geçmişi 1200 yıllara dayanan pazarda yaklaşık 30.000 çeşit ürün satılmaktadır. Şekerden,
kuruyemişlere, meyve sebzeden, et balık çeşitlerine tam bir renk cümbüşünü
göreceksiniz La Boqueria’da. Pazara aç gelmişseniz çok şanslısınız, önce deniz
mahsullerinden oluşan bir yemek, sonrasında değişik tatlarda meyvelerle uygun
bir yemek yiyebilirsiniz.
Poble Espanyol: 1929 yılında Barselona’da düzenlenen Barselona Uluslararası
Sergisi için tasarlanmıştır küçük bir İspanyol köyüdür. Mimar Francesc Folguera
ve Ramon Reventos tarafından tasarlanan
ve 13 ayda bitirilen İspanyol Köyü nün kuruluşunda 6 ay açık kalması
planlanmıştır. Fakat sergi sonrası turistlerin ve yerel halkın gösterdiği yoğun
ilgi sonrası Barselona hükümeti nin aldığı karar ile kalıcı hale gelmiştir. Galice’den
Bask bölgesine, Aragon’dan Endülüs’e birçok farklı mimariye ev sahipliği yapan
köy şehrin güneyinde yer alan Montjuic
Tepesinin yamacında kurulmuştur. Köyün giriş ücreti Köyün girişi ücretli
olup yetişkinler için 11 Euro’dur. Gelmek isteyen misafirler için en uygun
ulaşım Hop On Hop Off otobüsleridir.
Nasıl Gezeceğiz…
Barselona şehri ulaşım yönünden son derece gelişmiştir.
Taksi, metro, tramvay, turistik otobüsler, yerel otobüsler ve hatta
bisikletler; Ulaşımınızı sağlayacak birçok seçenek mevcut. Şehir içinde size
önerebileceğimiz kesinlikle metro ve tramvaylardır. Alacağınız günlük veya T10
biletlerle sınırsız istediğiniz yere gidebilirsiniz. Ayrıca Avrupa’nın birçok
yerinde kullanılan Hop On hop Off otobüsleri ile de şehre çok rahat ve uyguna
gezebilirsiniz. 1 günlük sınırsız kullanım ücreti 25 Euro olan otobüslerle
şehirde 3 alternatif rota sizlere sunulmaktadır. Kırmızı rota şehrin en önemli
birçok noktasına gittiği için ilk tercihiniz bu olmalıdır.
Madem Geldik…
Barselona şehri turistik ve kültürel açıdan birçok seçeneği
sizlere sunmaktadır. Fakat zamanını iyi kullanan planlı turistler için buralara
kadar gelmişken yakın bölgelerine de gitmek son derece keyiflidir. Özellikle
turist kafileleri tarafından tercih edilen ve Barselona’ya gelen birçok turist
tarafından ziyaret edilen yer Andorra’dır.
Andorra Barselona’dan otobüs ile 3,5 saat uzaklıkta Fransa ve
İspanya arasında sıkışmış minik bir ülkedir. Tam bir alışveriş cenneti kabul
edilen Andorra’da gelir vergisinin olmaması yüzünden alınan eşyalar da %20 daha
uygun olmaktadır. Lakin ülkemizde bin bir çeşit ve çok daha kaliteli ürünler
bulabileceğinizi unutmayın. Andorra değişik zaman geçirmek isteyenler için
günübirlik iyi bir seçenektir.
Bu kadar olu gelip ve tatil için daha zamanınız varsa 2
günlük IBIZA Adası turunu da size önerebiliriz. Adını hepimizin duyduğu ve
hakkında az da olsa bilgi sahibi olduğumuz İbiza adası sahilleri ve durmayan
gece yaşantısıyla öne çıkmaktadır. Bilinen Dünya’ca ünlü DJ ler
performanslarını sergilemek üzere haftanın bazı günlerinde bu adaya gelip
partilere gelen gençlere çoşturmaktadır. Sizlere önerimiz gezi tarihlerinizden
3-4 ay öncesinde charter havayolu Vueling ile bilet almanızdır( Barselona’dan
İbiza’ya gidiş dönüş uçak biletini 100 Euro mal edebilirsiniz.)
İspanya denilince akla şüphesiz ilk geleceklerden biriside
flemenko gösterisidir. İspanya’nın halk dansı olan flemenko, güzel
İspanyolların kızlarının ayaklarını hafifçe yere vurarak, elleriyle ritim
tutarak yaptıkları güzel ve gösterişli bir dans olarak akıllarımızda yer
etmiştir. Bu dansta,
özellikle renkli kıyafetler, ellerde sallanan yelpazeler ve kıyafetleri
tamamlayan saçların arasına takılan güller, hem göze hem kulağa hitap eder.Yerel
ve ulusal birçok flemenko gösteri merkezine gidebilir bu büyülü atmosferi
yaşayabilirsiniz.Eğer şanslıysanız La Rambla üzerinde Barselona’nın en ünlü
flemenko gösteri merkezindeki showlara katılabilirsiniz. Bazı günlerde
gösterilere açık olan bu merkezde bilet fiyatları 33 Euro’dan
başlamaktadır.(Detaylı bilgi için www.barcelonayflamenco.com ziyaret
edebilirsiniz)
Nasıl Gideceğiz…
Ülkemizden Barselona’ya birçok tur şirketinin düzenlediği
seyahat ile gidilebildiği gibi THY ve Pegasus ulusal firmalar ile tur dışında
da rahatlıkla gidilebilmektedir. Yaklaşık 3.5 saat süren yolculukla Barselona
şehrine varabilmektesiniz. Varış sonrası Barselona El Prat Uluslararası Havalimanından şehre birçok alternatif ile
varabilirsiniz. Şehrin merkezine kadar giden shuttle, tren ile daha uygun bir
plan yapılabileceği gibi taksi ile de 35-40 Euro bir fiyat ile merkeze
gidebilirsiniz.
Pegasus : www.flypgs.com
THY :www.thy.com.tr
Schengen Anlaşması’na taraf olan İspanya’ya seyahat edecek olan Umuma
Mahsus Pasaport hamili vatandaşlar vizeye tabidir. Hizmet ve Hususi pasaport
hamili vatandaşlar ise altı ay içinde doksan günü aşmamak kaydıyla, İspanya’ya
yapacakları seyahatlerinde vizeden muaf olmaktadır. İspanya Schengen
vizelerinin en kolay alımı İspanya başkonsolosluğu taşeron firması vfsglobal
aracı şirket tarafından yapılmaktadır.(Detaylı bilgi için http://vfsglobal.com/spain/turkey
adresi ziyaret edilebilir)
Nerede
Kalabiliriz…
İspanya turizmin
merkezi kabul edilen Barselona’da her bütçeye uygun seçenekler bulabilirsiniz. İster
tarihi şehir içinde butik bir otel, ister alışveriş merkezlerinin dizildiği
Diagonal’de lüks bir otel. Ufak öneri; merkezde tutulabilecek bir otelden
şehrin tüm turistik noktalarına toplu taşıma ile ulaşabilirsiniz. Ama bu sizi
yanlış yönlendirmesin, gelişmiş metro ağı sayesinde şehrin en uzak noktasına
bile ulaşım gece yarısına kadar bulunmaktadır.
Oteller dışında
kalabalık aile ve arkadaş grupları için önerimiz apart evlerdir. Geceliği cüzi
fiyatlarda alabileceğiniz apart evlerde her türlü imkan bulunmakta olup, ev
rahatlığını hissedebileceğiniz güvenli yerlerdir.
Birkaç Öneri Bizden,
Barceló Raval, Hotel
Continental Palacete, Husa Barselona, Avenida Palace şehrin merkezinde yürüme
mesafesindeki otellerdir. Ayrıca 1 metro
durağı mesafede olan H10 Port Vell veya NH Podium da tercih edilebilir.
Kalabalık bir grup iseniz www.apartime.com sitesi üzerinde de istenilen bölgede
ve büyüklükte apart daire tutabilirsiniz. İnternet sitesi üzerinden kredi
kartınızdan bir miktar depozito kesildikten sonra adınıza rezervasyon
yapılmakta ve daireye gittiğinizde kalan kısım kredi kartınızdan çekilmektedir.
Ne
Zaman Gidelim...
Barselona için uygun
mevsim bahar ve yaz aylarıdır. Akdeniz ikliminden dolayı çok sert kışlar
geçmemektedir. Akdeniz iklimine sahip olan Barselona’da yazlar sıcak ve
kurak,kışlar ılık ve hafif yağışlı geçer. Yıllık ısı ortalaması 15,5°C’dir. Barselona’da
en soğuk dönem Aralık-Şubat (ortalama ısı 9°C), en sıcak aylar ise Temmuz ve
Ağustos’tur (ortalama ısı 24°C).
Denizinden güneşinden
yararlanmak isteyenler Temmuz-Ağustos aylarını tercih edebileceği gibi kültürel
turlar içinse Nisan-Mayıs ayları son derece güzeldir.
Avrupa’nın ve
Akdeniz’in incisi Barselona’ya sizler için gittik, gördük ve en ince
ayrıntısına kadar değerlendirdik. Umarım yazımızdan memnun kalırsınız, bir
başka şehirde bir başka diyarda görüşmek üzere. Sağlıcakla Kalın...