8 Kasım 2014 Cumartesi

İstanbul'da Geçmişten Günümüze Su Yapıları / 2014

Bu Bir Kentsel Tasarım Yüksek Lisans Ödevidir.



Hayat kaynağı olan su, yaşamın devam ettirilmesindeki en büyük  rolü üstlenmiştir. Gerek bireysel gerekse toplumsal ihtiyaçlar nedeniyle kullandığımız suyun kaynağının insana ulaşması amacıyla su yapıları kurulmuştur.

Tarihin hemen hemen her döneminden günümüze kadar kalan, bazıları yüzlerce yıl işlevini sürdürmüş, evrensel bir kültür mirası niteliğindeki su yapılarıyla İstanbul bu alanda dünyanın en önde gelen şehirlerinden birisidir.

İstanbulda suyun serüveni 3 ana zaman dilimi içerisinde incelenebilir. Osmanlı öncesi Roma -Bizans Dönemi, Osmanlı Dönemi ve Osmanlı Dönemi sonrası Cumhuriyet Dönemidir.

Yaşamın temel kaynağı olan suyun temini çalışmaları İstanbulda Roma dönemine kadar dayanmaktadır. Kentin ilk yerleşim yeri olan tarihi yarımadanın su ihtiyacının karşılanması amacıyla isale hatları, su toplama hazneleri, sarnıçlar, suyolları, kemerler, maksemler, kanallar, çeşmeler, ayazmalar, hamamlar, kuyular yapılmıştır. Bu dönemin en önemli projesi Halkalı Suları Tesisleri olmuştur. Roma döneminde başlayan bu çalışmalar Bizans döneminde çok geliştirilmemiş sadece onarım çalışmaları yapılmıştır.  Osmanlı döneminde genişleyen kentin ihtiyaçları için mevcut sistemin yeterli olmamasından dolayı yeni kaynakların tespit edilip yeni hatların inşası çalışmaları yapılmıştır. Bu dönemde geliştirilen en köklü proje Kırkçeşme Tesisleridir. Roma döneminde yapılan Halkalı Suları Tesislerinden sonra çok uzun yıllar kentin su sorunu Kırkçeşme Tesisleri ile çözümlenmiştir. Ayrıca yine bu dönemde Halkalı Suları tesisleri yenilenmiş, Üsküdar, Taksim ve Hamidiye Su Yolları inşa edilmiş, kentin pek çok noktasında çeşme, hamam, sebil ve selsebir, şadırvan, bent, maksem, maslak, su terazisi, hazne, su kemeri, köprü, kaskat ve kuyu yapılmıştır.

Osmanlı dönemi sonrası ülkemizde başlayan kentleşme ve buna paralel olarak büyük kentlere doğru yapılan göçler mevcut sistemleri yetersiz kılmış, yeni tesislerin kurulmasına olanak sağlamıştır. Bu sayede yeni isale hatları, barajlar, içme suyu şebekeleri, arıtma tesisleri kurularak kentin ihtiyaçlarına cevap verilmeye çalışılmıştır. Yakın dönemde başlayan küresel ısınma ve buna bağlı olarak gelişen kuraklık ile İstanbul susuz kalma ile karşı karşıya kalsa da çevre illerden gelen büyük projeler (Melen Su Sistemi gibi) imdada yetişmiştir. Ancak sorun hala tam olarak çözümlenmediğinden mutlaka güçlü bir çevre anlayış programının hayata geçirilmesi gerekmektedir.


Raporun tamamı ve  Ayrıca sormak istedikleriniz için ordanburdanhertelden@gmail.com adresine mail atmanız gerekmektedir.